Türük

Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi

2013 Yıl:1, Sayı:2

Sayfa:1-48                                                                                                                                                                                                                                            

ISSN: 2147-8872

AYDIN VE YÖRESİ AĞIZLARINDA KULLANILAN ŞİMDİKİ ZAMAN ŞEKİLLERİ

Ali İhsan Yapıcı*

Özet

Türkçenin tarihî seyri içinde şimdiki zaman kavramını karşılamak için çeşitli yapılar kullanılmıştır. Birleşik fiil kuruluşundaki bu yapılar, zarf-fiil eki almış asıl fiil ile geniş zaman çekimindeki bir yardımcı fiilden (dur- ve yorı-) oluşmaktadır. İlk defa Karahanlı Türkçesi döneminde karşılaşılan {asıl fiil + zarf-fiil eki (-A / -I) + turur + şahıs zamiri} yapısı, zamanla yaygınlaşmış ve çeşitli ses değişikliklerine uğrayarak Karluk ve Kıpçak grubu lehçelerinin şimdiki zaman ifadeli geniş zaman ekini meydana getirmiştir. Batı Türkçesinde daha yaygın olan {asıl fiil + zarf-fiil eki (-A / -I) + yorır + şahıs eki} yapısı da Osmanlı Türkçesi döneminde asıl şimdiki zaman eki hâline gelmiştir. Ancak Anadolu ağızlarında, zarf-fiil eki almış asıl fiille gel-git-yat-yörü-var- gibi yardımcı fiillerin oluşturduğu yapılar da şimdiki zaman işleviyle kullanılmaktadır. Bu çalışmada Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zaman işlevindeki ek ve yapılar ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ağız, Türkiye Türkçesi ağızları, Aydın ağzı, zaman eki, şimdiki zaman.

 

PRESENT CONTINUOUS TENSE TYPES USED IN DIALECTS OF AYDIN AND ITS SURROUNDINGS

Abstract

In the course of Turkish history some structures started to be used on top of simple present tense affixes in order to cover the simple continuous tense concept. These structures which were in the form of composite verbs were composed of the main verb with an adverb-verb affix and an auxiliary verb in simple present tense. In order to achieve this, mostly dur- (<tur-) and yorı- auxiliary verbs were used. The structure of (main verb + adverb-verb affix (-A / -I) + turur + personal pronoun) which was first observed in Karakhanid Turkish, became prevalent in time and faced some voice changes to form the simple present tense affix with present continuous expression of both Qarluk and Kipchak group dialects. The structure of (main verb + adverb-verb affix (-A / -I) + yorır + personal pronoun) which is more prevalent in Western Turkish was converted to an affix by facing some voice changes and became the main simple continuous tense affix in Ottoman Turkish era.  In Anatolian dialects, structures composed of main verb with adverb-verb affix and auxiliary verbs such as gel-git-yat-yörü-var- are used together with simple continuous tense affixes. In this study, these affixes and structures which are assigned to express simple continuous tense in Aydin and its surroundings will be discussed.

Keywords: Dialect, dialects of Turkey Turkish, dialect of Aydın, suffix of tense, present continuous tense.

 

·       Yrd. Doç. Dr., Adnan Menderes Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi, yapici75@hotmail.com

 

Giriş:

1. Türkçede Şimdiki Zaman Kavramı

Fiilin bildirdiği hareketin, geçmişte başlayıp konuşma zamanını da içine alan bir zaman diliminde devam ettiğini bildiren ve süreklilik ifade eden zamandır.

Eski Türkçe döneminde şimdiki zaman kavramı için ayrı bir ek bulunmadığı, şimdiki zaman kavramının geniş zaman ekleriyle ifade edildiği bilinmektedir (Gülensoy 1985: 281). Tarihî lehçelerde, şimdiki zaman kavramını karşılamak için geniş zaman ekleri yanında bazı yapılar da kullanılmaya başlamıştır. Birleşik fiil kuruluşundaki bu yapılar, zarf-fiil eki almış asıl fiille geniş zaman çekimindeki bir yardımcı fiilden oluşmaktadır. Şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanılan {asıl fiil + zarf-fiil eki (-A / -I) + turur + şahıs zamiri} yapısına ilk defa Karahanlı Türkçesi dönemine ait Divan-ı Hikmet adlı eserde rastlanmıştır. Ancak, adı geçen eserde sadece iki örnekte görülen bu yapı, şimdiki zaman fonksiyonuyla kullanılmış olabileceği gibi geniş zaman ifade eden bir yapı olarak da değerlendirilebilir (Türk 1999: 293, 294). Zamanla yaygınlaşan bu yapı, Harezm Türkçesi döneminde şimdiki zaman kavramını karşılayan asıl yapı hâline gelmiştir. Harezm Türkçesinde yat- yardımcı fiilinin kullanıldığı örneklere de rastlanmıştır (Türk 1999: 297).

Bu yapıya tarihî Kıpçak Türkçesi metinlerinde de rastlanmaktadır. Kıpçak Türkçesinde tur- yardımcı fiilinin ön sesindeki ünsüz sedalılaşmış ve söz konusu yapı ekleşme eğilimine girmiştir (Karamanlıoğlu 1994: 128; Türk 1999: 299). Tarihî süreçte çeşitli ses değişikliklerine uğrayarak ekleşen bu yapı, çağdaş Kıpçak lehçelerinin şimdiki zaman ifadeli geniş zaman ekini meydana getirmiştir (Öner 1998: 164, 174). Tarihî Kıpçak Türkçesi metinlerinde aynı yardımcı fiilin {-p} zarf-fiiliyle kullanıldığı bir örneğe rastlanmıştır (Türk 1999: 299). Bu dönem metinlerinde yardımcı fiil olarak yorı- veya yürü- fiilinin kullanıldığı örnekler de vardır (Karamanlıoğlu 1994: 129; Türk 1999: 300). Kıpçak Türkçesi metinlerinde {-p} zarf-fiil ekiyle otur- yardımcı filinin oluşturduğu yapılar da şimdiki zaman işleviyle kullanılmıştır (Türk 1999: 299-300). Bugünkü Kıpçak grubu lehçelerinde, dur- ( = tur-) yardımcı fiili dışında yat- (= jat-, cat-), yürü- (= jüri-, cüri-) ve otur- (= otır-)[*] yardımcı fiillerinin de kesin şimdiki zaman kavramını ifade etmek amacıyla kullanıldığı bilinmektedir (Türk 1999: 322; Öner 1998: 164).

Birleşik fiil şeklinde kurulan bu tür yapılara Çağatay Türkçesi metinlerinde de rastlanmaktadır (Gülensoy 1985: 282). Çağatay Türkçesinde de sedalılaşıp ekleşen dur- yardımcı fiili, birinci ve ikinci şahıslarda düşürüldüğü hâlde, üçüncü şahıslarda korunmuştur (Eckmann 1988: 136; Türk 1999: 302). Bu yardımcı fiil, Yeni Uygur Türkçesinde yat- yardımcı fiiliyle birleşerek {-vat (<-p yata turur)} ekini oluşturmuştur. Bu ekin birinci ve ikinci şahıs çekimlerinde tur- yardımcı fiili düşürüldüğü hâlde üçüncü şahıs çekimlerinde korunmuştur (Türk 1999: 318). Çağdaş Özbek Türkçesinde hem şimdiki zamanı hem de gelecek zamanı ifade eden geniş zaman eki, {-A -y turur} yapısının ekleşmesi sonucunda oluşmuştur (Türk 1999: 319). Özbek Türkçesinin asıl şimdiki zaman eki olan {-yap} eki de {-p yata turur} yapısının ekleşmesiyle meydana gelmiştir. Yeni Uygur Türkçesinde olduğu gibi birinci ve ikinci şahıs çekimlerinde düşürülen tur- yardımcı fiili, üçüncü şahıs çekimlerinde korunmuştur (Türk 1999: 320; Coşkun 2000: 129). Ayrıca, Çağdaş Özbek Türkçesinde dur- ( = tur-), yat- (= yåt-), yürü- (= yüri-) ve otur- (= otir-)[†] fiilleri de şimdiki zaman işleviyle kullanılmaktadır (Türk 1999: 321; Coşkun 2000: 132).

Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde de şimdiki zaman kavramını ifade etmek için benzer yapıların kullanıldığı görülmektedir. Bu dönemde şimdiki zaman kavramını karşılamak için bir yandan geniş zaman ekleri kullanılırken, bir yandan da {-A / -I} zarf-fiil eki ile geniş zamanda çekimlenmiş dur- ve yorı- yardımcı fiillerinin oluşturduğu yapılardan faydalanılmıştır (Türk 1999: 304; Akar 2008a: 3). Bu dönem metinlerinde dur- yardımcı fiilinin {-Ip} zarf-fiil ekiyle de kullanıldığı ve bu yapının şimdiki zamanda süreklilik ifade ettiği bilinmektedir (Akar 2008a: 3). Bu yapılardan {asıl fiil + zarf-fiil eki (-A / -I) + durur + şahıs eki} yapısı zamanla işlekliğini kaybetmiştir. Batı Türkçesinde daha yaygın olan {asıl fiil + zarf-fiil eki (-A / -I) + yorır + şahıs eki} yapısı ise ses değişikliklerine uğrayarak ekleşmiş ve Osmanlı Türkçesi döneminde asıl şimdiki zaman eki hâline gelmiştir (Ergin 1993: 280; Türk 1999: 306). Tasvir fiilinin ekleşmesi sebebiyle yardımcı ses hâline gelen zarf-fiil eki de sadece dar şekilleriyle kullanılmaya başlamıştır. Türkiye Türkçesinde düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmeyen bu ek, Türkmen Türkçesinde ünlü uyumuna bağlı olarak düzleşmiş ve {-yAr} / {-yA} şekillerine dönüşmüştür[‡] (Kara 2012: 126). Türkmen Türkçesinde dur-yörü-otur- ve yat-[§] yardımcı fiilleriyle kurulan yapılar da şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılmaktadır (Kara 2012: 127; Türk 1999: 314-315; Özışık 2007: 276; Şahin 2008: 23-24, 76). Azeri Türkçesinde ise diğer lehçelerden farklı olarak ayrı bir şimdiki zaman eki teşekkül etmemiş, şimdiki zaman kavramı Eski Türkçe döneminde olduğu gibi geniş zaman eklerinin dar şekilleriyle karşılanmıştır (Türk 1999: 312).

Türkçenin tarihî ve çağdaş lehçelerinde, yukarıda zikredilen ek ve yapılar dışında {-mAkDA} yapısı da şimdiki zaman işleviyle kullanılmıştır (Türk 1999: 303, 305, 307, 310, 313).

Türkiye Türkçesi yazı dilinde tek şekillilik esas olsa da ağızlar diğer şimdiki zaman kavramını ifade etmede oldukça geniş imkânlara sahiptir (Akar 2004: 56). Aydın ve yöresi ağızlarında da şimdiki zaman kavramı çeşitli şekillerde ifade edilmektedir. Şimdiki zaman ekleri dışında zarf-fiil eki almış asıl fiille gel-git-yat- (= bat-, vat-bak-), yörü- (= börü-), var- ( = bar-) gibi yardımcı fiillerin oluşturduğu yapılar da şimdiki zaman kavramını ifade etmektedir.

2. Aydın ve Yöresi Ağızlarında Kullanılan Şimdiki Zaman Şekilleri

2.1. {-yo} Eki

Aydın ve yöresi ağızlarında en çok kullanılan şimdiki zaman ekidir. Şimdiki zaman ekinin, geniş zaman eki almış yorı- fiilinin ekleşmesi sonucunda oluştuğu yukarıda belirtilmişti. Ekin {-yo} şekli, yazı dilindeki {-yor} şimdiki zaman ekinin son ses ünsüzünü yitirmesiyle oluşmuştur (Gülensoy 1985: 285).

Birinci teklik şahıs çekimi {-n} ve {-m} ekleriyle yapılmaktadır[**].

ġaçıyon “kaçıyorum” I-A/27-60

gidiyon “gidiyorum” I-A/26-86

içiyon “içiyorum” I-A/12-10

İkinci teklik şahıs çekimi bazen {-ŋ} ekiyle bazen de {-sIŋ} ekiyle yapılmaktadır.

biliyosuŋ “biliyorsun” II/4-40

durŭyoŋ “yaşıyorsun” I-A/17-16

gidyoŋ “gidiyorsun” I-A/20-15

Üçüncü teklik şahıs çekimi eksiz yapılmaktadır.

bişiyo “pişiyor” I-A/6-63

ġåvuruyo “kavuruyor” I-A/44-28

käsyo “kesiyor” I-A/1-36

Birinci çokluk şahıs çekimi {-z} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

alıyoz “alıyoruz” I-A/38-5

biliyoz “biliyoruz” I-A/34-36

ūraşıyoz “uğraşıyoruz” I-A/36-7

İkinci çokluk şahıs çekimi {-suŋuz} ekiyle yapılmaktadır.

bilyosuŋuz “biliyorsunuz” I-A/54-19

ġonuşduruyosuŋuz “konuşturuyorsunuz” I-A/46-78

oturuyosuŋuz “yaşıyorsunuz” II/9-95

Üçüncü çokluk şahıs çekimi {-lAr} ekiyle yapılmaktadır. Üçüncü çokluk şahıs eki, son ses durumundaki /r/ ünsüzünün erimesi sebebiyle {-} şekline dönüşür.

furuyolā “vuruyorlar” I-A/10-22

gidiyolā “gidiyorlar” I-A/6-104

seviyolā “seviyorlar” I-A/2-25

Olumsuz fiil tabanlarına şimdiki zaman eki getirildiğinde, fiilden fiil yapma ekinin ünlüsü şimdiki zaman ekindeki /y/ ünsüzünün etkisiyle bazen önlüleşir bazen de darlaşır.

almeyo “almıyor” I-A/7-48

çalışımıyom “çalışamıyorum” I-A/29-58

ameyo “kalkmıyor” I-A/46-18

2.2. {-yoru} Eki

Geniş zamanda çekimlenen yorı- fiilinin, hece düşmesi ve ekleşme sonucunda şimdiki zaman eki hâline geldiği yukarıda ifade edilmişti. Ekin {-yoru} şekli, eskicil şekil olan {-yorır} yapısından /r/ ünsüzünün düşmesi sonucunda oluşmuştur (Gülensoy 1985: 286-287). Bu şekil, yazı dilindeki {-yor} ekinden daha eski bir safhayı göstermesi bakımından ilginçtir (Ercilasun 1983b: 261; Ay 2009: 88).

Birinci teklik şahıs çekiminde {-n} şahıs eki kullanılır.

bėslēyorun “besliyorum” I-B/1-12

çalışıyorun “çalışıyorum” I-B/1-41

gidiyorun “gidiyorum” I-B/5-33

İkinci teklik şahıs çekimi bazen iyelik eki kaynaklı {-ŋ} ekiyle bazen de zamir kaynaklı {-sIŋ} ekiyle yapılmaktadır.

biliyorŭsuŋ “biliyorsun” I-B/1-21

duruyoruŋ “duruyorsun” I-B1/6-51

yyoruŋ “yiyorsun” I-B1/6-109

Üçüncü teklik şahıs çekimi eksiz yapılmaktadır.

käsiliyoru “kesiliyor” I-B1/8-22

yapıyoru “yapıyor” I-B1/7-4

yatıyoru “yatıyor” I-A/6-77

Birinci çokluk şahıs çekimi zamir kaynaklı {-Iz} ekiyle yapılmaktadır.

alıyoruz “alıyoruz” I-B/1-60

üğdüyoruz “üğütüyoruz” I-B1/1-13

yėyoruz “yiyoruz” I-A/25-42

Bu ekin ikinci çokluk şahıs çekimi yoktur. Bu şahıs çekiminde genellikle ekin {-yo} şekli kullanılır.

Üçüncü çokluk şahıs çekimi {-lAr} ekiyle yapılır. Bu şahıs ekinin son ses durumundaki ünsüzü çoğu zaman erir ve şahıs eki {-lā} şekline dönüşür.

başlıyorŭlar “başlıyorlar” I-B/3-5

duruyorŭlā “yaşıyorlar” I-B/2-17

yapıyorŭlā “yapıyorlar” I-A1/4-125

Olumsuz fiil tabanlarına bu şimdiki zaman eki getirildiğinde, fiilden fiil yapma ekinin ünlüsü şimdiki zaman ekindeki /y/ ünsüzünün etkisiyle bazen önlüleşir bazen de darlaşır.

bameyoru “bakmıyor” I-A/27-119

bilimiyorun “bilemiyorum” I-B/6-28

çımıyoru “çıkmıyor” II/3-90

2.3. {-yI} Eki

Ekin bu şekline genellikle üçüncü ağız bölgesinde rastlanmaktadır. Bu bölgede, şimdiki zaman için ağırlıklı olarak {-yI} eki kullanılmasına rağmen bazı şahıs çekimlerinin {-yo} ekiyle yapıldığı görülmektedir. Aynı ekin, Uşak ili ağızlarında ayrı bir ağız bölgesi oluşturduğu bilinmektedir (Gülsevin 2002a: 104). Bu ek, Manisa’nın Yuntdağları adlı bölgesinde tespit edilen şimdiki zaman eklerinden biridir (Akyol 2006: 146-147). Balıkesir ili Çepni ve Türkmen ağızlarında asıl şimdiki zaman eki olduğu; ancak Manav ve Yörük ağızlarında da kısmen kullanıldığı tespit edilmiştir (Mutlu 2008: 298-313).

Birinci teklik şahıs çekiminde genellikle {-n} şahıs eki kullanılır. Bazı örneklerde {-m} ekinin kullanıldığı da görülmüştür.

zorlayın ey kötü baıyĭn. III/5-121

“[Bulgurun taşlarına] güçlükle iyi kötü bakıyorum.”

 

el douma şeyim de vādır çulum eviŋ içine yazca. onŭ da ġullanmāyın. çocularım soŋunda dėyin hātırā gibi ġullanır. III/6-44

“Evin içine sermek için el dokuma[sı] çulum da var. Onu da kullanmıyorum. [Benden] sonra çocuklarım hatıra olarak kullanır diyorum.”

 

ben bahçeyĕ gidiyi hindi. he ye bahçeye gidiyin hindi. III/2-7

“Şimdi bahçeye gidiyorum. Evet, bahçeye gidiyorum şimdi.”

İkinci teklik şahıs çekiminde {} şahıs eki kullanılır.

o dėdŋ dōru ba. sen benden annāyiŋ. III/2-54

“Dediğin doğru. Sen benden [daha iyi] biliyorsun.”

 

hēbe nēden douyuŋ. üş çileden. III/9-88

“Heybeyi [kaç yumak] ipten dokuyorsun? [Diyelim ki] üç yumak…”

 

itaa deyiz. ondan doūvėdi. onuŋüstnde unelēyiŋ, hamur yuŋuruyuŋ, hamurŭ‿ȫrtüp saralāyıŋ iştĕona. III/6-41

“[Ona] iteği diyoruz. Ondan dokuyuverdi. Onun üstünde un eliyorsun, hamur yuğuruyorsun, onunla hamuru örtüp sarıyorsun.”

En yaygın çekim üçüncü teklik şahıs çekimidir. Bu ekin üçüncü teklik şahıs çekiminde de şahıs eki kullanılmamaktadır.

ārılādan dirlm yo. sağol gülüm. ayalarımārıyı da. III/4-2

“Ağrılardan dolayı rahat değilim. Sağol gülüm. Ayaklarım ağrıyor da.”

 

ebegömeci, kekk, yumurta, hayıt onnardan ġır kekiklernden toplardın, yaı yapardın, ey gelirdin. amelolsuŋ irsal dėniyi ya hep mārılarına bārsıḲ‿ārılarına hepey geldin. III/6-25

“[Ninem] ebegümeci, kekik, yumurta ve hayıt [tohumunu karıştırıp] yakı yapardı. [Karnı ağrıyanlara] iyi gelirdi. Amele -ishal deniyor ya-, bütün mide ağrılarına, bağırsak ağrılarına iyi gelirdi.”

 

āşam oldu mŭ bu geliyi, inekleri sāyız. III/6-58

“Akşam olunca eşim geliyor, inekleri [beraber] sağıyoruz.”

Birinci çokluk şahıs çekiminde {-z} şahıs eki kullanılır.

āşam oldu mŭ bu geliyi, inekleri sāyız. bāzı motura biniyz, köğe geliyz, bāzı ġalıyĭz çadırda. inekler bırağĭvėriyzorda. III/6-58

“Akşam olunca eşim geliyor, inekleri [beraber] sağıyoruz. Bazen motora (“traktöre”) biniyoruz, köye geliyoruz, bazen de çadırda kalıyoruz. İnekleri orada bırakıveriyoruz.”

 

āşam yuğuruyuz, sabālan seriyizġuruduyuz sinleriŋiçleri bölüp bölüp seriveriyiz. III/2-122

“[Tarhanayı] akşam yuğuruyoruz, sabahleyin seriyoruz. [Küçük parçalara] ayırıp sinilerin içine seriveriyoruzkurutuyoruz.”

 

bizim yaştāk‿īsannar cannı hayvancılīna ūraşıyŭ. biz sığırna ūraşıyuz çiftçilne. III/1-8

“Bizim yaştakiler hayvancılıkla meşgul oluyor. Biz sığırcılıkla, çiftçilikle meşgul oluyoruz.”

Metinlerimizde ekin ikinci çokluk şahıs çekimi örneğine rastlanmamıştır.

Üçüncü çokluk şahıs çekiminde şahıs eki ünsüz düşmesiyle {-lā / -lǟ} şekline dönüşür.

köğüŋ ġurucusunuŋ adına esg‿ali dėyilāmışmış. III/7-5

“Köyü kuran kişiye Eski Ali diyorlarmış.”

 

üç ay ġalıyĭlā, odan geliylǟ. yayla dėnir ġalan, köve damlar dėriz. III/2-107

“[Büyüklerimiz göçmüşler.] Üç ay [yaylada] kalıyorlar[mış], [sonra] oradan [köye] geliyorlar[mış]. [Yazın kaldıkları yere] yayla denir. Köye dam deriz.”

 

hindi benim ġardaşlāda ġoyun var. ırmayĭla. bi bahardan bahara ırıyĭla. yüŋsüz tüysüz ġoyunnar da onnan ırmıyĭla. III/2-85

“Kardeşlerimde hâlâ koyun var. [Koyunların yününü çok fazla] kesmiyorlar, bahardan bahara kesiyorlar. [Şimdiki] koyunlar yünsüz olduğundan [çok fazla] kesmiyorlar.”

Olumsuz fiil tabanlarına da getirilebilen bu ek, bir örnekte fiil tabanının son sesindeki ünlüyü darlaştırmıştır. Bir örnekte de fiilin son sesindeki ünlünün uzun telaffuz edildiği görülmektedir.

ayalarımārıyı da. aybetdim kändim ġāri ėycem. baınamayın kändi kändimä. yaşlandīmız belli ġāri. III/4-3

“Ayaklarım ağrıyor da. Gücümü iyice kaybettim artık. [Kendime] bakamıyorum. Yaşlandığım belli [oluyor] artık.”

 

çekili buydeyi yoğurdıla ġarışdırı yaparız. ġırmızı büber ġatarız. tomate ġatan oluyu. tomate ġatmayım ben. III/2-120

“Tarhanayı, [kırık] buğdayı yoğurtla karıştırarak yaparız. [İçine] kırmızıbiber koyarız. Domates koyanlar da var. Ben domates koymuyorum.”

 

gücün ėdi-batırın bunu gözüm görmēyi. III/5-2

“Bunu (“bulgur ayıklamayı”) güçlükle yapıyorum. Gözüm görmüyor.”

2.4. {-ārı / -ǟri / -ēri} Eki

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-ārı / -ǟri / -ēri} yapısıdır. Bu yapı, {-yoru} ekinin ünlü uyumuna bağlı olarak düzleşmesi sonucunda oluşmuştur. Son sesinde ünlü bulunan fiiller bu ekle çekimlendiğinde, hem şimdiki zaman eki ünlü uyumuna girer hem de iki ünlü arasında kalan /y/ ünsüzü düşer. Bu durumda, yan yana gelen iki ünlü birleşerek uzun ünlü hâline gelir. Benzer ses olayına Gagavuz Türkçesinde de rastlanmaktadır. Gagavuz Türkçesinde {-ıyor} şimdiki zaman ekinin, ünsüz düşmesiyle önce {-ıor} şekline dönüştüğü; sonrasında {-ar} geniş zaman ekine benzeyerek {-ıar} hâline geldiği düşünülmektedir. Bu durumda /ıa/ ikiz ünlüsü /á/ alafonuna dönüştüğünden şimdiki zaman eki yazıda {-ár} şeklinde gösterilmiştir (Özkan 1996: 147-149). Bu ek son sesinde ünlü bulunan fiillere eklendiğinde, yan yana gelen iki ünlü birleşir ve uzun ünlü gibi telaffuz edilir (İlker 1997: 108). Şimdiki zaman eki, Türkmen Türkçesinde de ünlü uyumuna girerek düzleşmiştir. Türkmen Türkçesi yazı dilinde hem {-yār / -yǟr} şekilleri hem de {-yā / -yǟ} kullanılmaktadır (İlker 1997: 107; Özışık 2007: 269-270).

Bu ek, Aydın ve yöresi ağızlarında birinci bölgenin ikinci alt bölgesinde (“{-yoru} Bölgesi”) yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bölgeden derlenen metinlerde ekin bu şekline sıkça rastlanmaktadır. Olumsuz fiil tabanlarına eklendiğinde, fiilin son sesindeki ünlüyle ekin ünlüsü birleşir ve uzun ünlü hâline gelir. Aynı ses olayı, Gagavuz Türkçesinde de görülmektedir (Özkan 1996: 147-149; İlker 1997: 108).

Birinci teklik şahıs çekimi {-n} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

basımērin (<basama-yoru-n) “basamıyorum” I-B/4-6

bi yėr basımērin asasĭz ġatyen. bu asēlĭ gidyorŭnişte. bȫl‿asasız ġatyen biradımatımērin.

“Asla yere bastonsuz basamıyorum. Bu bastonla yürüyebiliyorum işte. Bastonsuz bir adım [dahi] atamıyorum.”

 

bilmērin (<bilme-yoru-n) “bilmiyorum” I-B1/5-57

ġār‿ō täkällǟ tarafınnan ġarıgölden oarı görlē vā mĭasvat yol orasını bilmērinōlum.

“Görle’ye Tekeliler tarafından, Karagöl’den yukarı[ya] doğru asfalt yol olup olmadığını bilmiyorum oğlum.”

 

d±rin (<dė-yoru-n) “diyorum, bahsediyorum” I-B1/6-154

bänolannarĭ d±vėriyorŭn sän‿äväldėki zaman işlärin d±vėriyorŭn. hindidän bi şėyişlēmēriz, dutmēriz ya. ondan d±rin.

“Ben olan şeyleri anlatıveriyorum sana. Eski zaman işlerini anlatıveriyorum. Şimdi bir iş yapamıyoruz. Ondan [eski işlerden] bahsediyorum.”

Metinlerimizde tek örneği bulunan ikinci teklik şahıs çekimi, {} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

ėkmēriŋ (<ekme-yoru-ŋ) “ekmiyorsun” I-B1/6-148

bu yılėken gälän sän‿ėkmēr. ėkilmēr. zamanolcekd‿ėkenolū da hind‿ėkilmēr. sänėkmēriŋ, mänėkmērin. eldi yėrlǟ.

“Bu yıl [ekin] eken, gelecek sene ekmiyor. [Artık ekin] ekilmiyor. Zamanla ekenler olur ama şimdi ekilmiyor. Sen ekmiyorsun, ben ekmiyorum. Tarlalar boş [kaldı].”

Metinlerimizde, en çok üçüncü teklik şahıs çekimine rastlanmaktadır. Diğer fiil çekimlerinde olduğu gibi üçüncü teklik şahıs çekimi eksiz yapılmaktadır.

başlēri (<başla-yoru) “başlıyor” I-B1/3-50

şindi adam cumártesi gǖ sabālı başlēri. āşamättän ġızı çıcēsi ġızınĭ çıarĭvėriyorŭ. gälnalcēsi ütek‿ākideşleril‿aŋneşiyoru, mǟ bu günalcen d±ri.

“Şimdi adam cumartesi gün sabahkeyin [düğün yapmaya] başlıyor. Kızı gelin olacaksa akşamüstü kızını çıkarıveriyor. Gelin alacaksa kız eviyle anlaşıyor. Ben bugün gelin alacağım diyor.”

 

beklēri (<bekle-yoru) “bekliyor” I-B1/6-146

hindi tütünden başġĭ bi şėy yo ġār‿ōlum. bi tütü vā. ėkinėkiyoruŋ. onŭ da aççıḲ‿ėkinėkyoruŋ. ǟläm sabā ġada ėkin beklēri doŋuz gälcek doŋuz ycek dėy.

“Şimdi tütünden başka bir şey yok oğlum. Sadece tütün var. Azıcık ekin ekiyorsun. İnsanlar domuzlar gelip yiyecek diye sahaba kadar ekin bekliyor

 

duymārı (<duyma-yoru) “duymuyor”, sȫlümǟri (<söyleme-yoru) “konuşamıyor” I-B1/7-10

işti buncāzıŋ yandı sığĭnıp-yörüz. buncāzıŋ dı bi ōlan çocū vā, ġulacī duymārı, accı dili d sȫlümǟri.

“İşte buncağızın yanında sığınıyoruz. Buncağızın da bir oğlu var. Kulakları duymuyorKonuşamıyor da.”

Metinlerimizde, iki örneği bulunan birinci çokluk şahıs çekimi {-z} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

uFalēriz (<ufakla-yoru-z) “küçük parçalara ayırıyoruz” I-B1/1-22

ġurūnc± ġadā duruyoru. uFalēriz bȫl bȫl‿uFalēyoruz.

“[Yuğurduğumuz tarhana] kuruyuncaya kadar bekliyor. [Sonra onu] böyle küçük parçalara ayırıyoruz.”

 

yapmārız (<yapma-yoru-z) “yapmıyoruz” I-B1/7-21

yuu yapıyoz. somunėkmǟnä ȫlü satannādan alıyorŭzōlum. öteki gibi yapmārız.

“Yufka yapıyoruz. Somun ekmeğini bakkaldan alıyoruz oğlum. [Yufkadan başka ekmek] yapmıyoruz.”

Metinlerimizde, ikinci çokluk şahıs çekimi örneğine rastlanmamıştır.

Metinlerimizde tek örneği bulunan üçüncü çokluk şahıs çekimi, son ses ünsüzü düşen {-lǟ} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

durmērilǟ (<durma-yoru-lar) “kalmıyorlar” I-B/5-21

bu köğd durmērilǟ hindi. buranıŋişi toprağişi bütün biliyorŭ muŋ. tütünē ėk. bu tütünnän, her ş±dän ōrusuna ġızlā burdŭ duranı vāmēr köğüŋ ġızları.

“Şimdi [kızlar] bu köyde kalmıyorlar. Buradaki işler hep toprak işi. Köyün kızları tütün [işin]den, diğer işlerden korktuğu için burada yaşayanlarla evlenmiyor.”

2.5. {-yomaz (<yorı-maz)} Yapısı

Batı Anadolu ağızlarına has olan bu yapının, geniş zaman ifadesini kaybederek ekleşen yorı- tasvir fiiline olumsuz geniş zaman eki getirilmesiyle oluştuğu düşünülmektedir[††] (Ercilasun 1983b: 262). Aydın ve yöresi ağızları içinde ayrı bir ağız bölgesi oluşturan bu yapı, şimdiki zaman ifadesini olumsuz hâle getirmesi bakımından ilginçtir. Yazı dilinde, diğer ağızlarda ve Aydın, Muğla gibi Batı Anadolu ağızlarındaki diğer kiplerde fiilin olumsuz yapılması için {-mA-} fiilden fiil türetme eki kullanıldığı hâlde bu yapıda tasvir fiiline olumsuz geniş zaman eki getirilmesi, bölge ağızlarında çok sık kullanılan yorı- tasvir fiilinin asıl fiil gibi algılanmasından kaynaklanıyor olmalıdır. Ağırlıklı olarak üçüncü teklik şahıs çekiminde kullanılmasına rağmen diğer şahıslarda da çekimlenebilen bu yapı, Muğla ağızlarında da yaygın şekilde kullanılmaktadır (Akar 2004: 58).

Birinci teklik şahıs çekiminde {-n} şahıs eki kullanılır. Bu şahıs çekiminde, şimdiki zaman ifade eden yapı {-yoma} şeklinde kullanılır.

bizim būdŭ dėmezlǟ. ben biliyoman‿ȫl bi şėy būdu. II/2-24

“Bizim köyde [öyle] denmez. Burada öyle bir şey [kullanıldığını] bilmiyorum.”

 

ben göçüyoman da şuda tarlaya ōlan göçüyoru. II/3-62

“Ben göçmüyorum da oğlum [yazları] şuradaki tarlaya göçüyor.”

Metinlerimizde bir örneği bulunan ikinci teklik şahıs çekimi için {} şahıs eki kullanılmıştır. Bu şahıs çekiminde de şimdiki zaman ifade eden yapı {-yoma} şeklindedir. Soru cümlesinde kullanılan bu örnekte, şahıs eki soru ekinden sonra getirilmiştir.

 onuŋ başındeılāŋ n±ydni biliyoma mıŋ dėmiş. evel būdáyan buynuzdun hindi gözüŋe m ġaçı-vatī buynuzlā dėmiş. II/9-9

“[Adam, kızına] sen onun (“keçinin”) başındakilerin ne olduğunu bilmiyor musun demiş. Önceden [sen] buradayken (“evlenmeden önce”) boynuzdu, şimdi gözüne mi batıyor boynuzlar demiş.”

En yaygın çekim üçüncü teklik şahıs çekimidir. Bu ekte de üçüncü teklik şahıs çekimi için şahıs eki kullanılmamaktadır.

sıca ır dereci dėd bugünaydına. ırdanaşāyĭ düşüyomaz zāten. II/6-48

“[Hava durumunda] Aydın’ın bugünkü sıcaklığının kırk derece [olacağını] söyledi. Zaten [Aydın’daki hava sıcaklığı] kırk dereceden aşağı düşmüyor.”

 

bunnā ġullanılĭyorū. hā üslerni künē serlirdineveli. hind serliyomaz beton çıdı çıalĭdan bēri. II/9-15

“Bunlar (“kilimler”) kullanılıyor[du]. Evet, eskiden [bunların] üstüne küner (“çam fıstığı”) seriliyordu. Beton çıktığından beri [bunların üstüne] serilmiyor.”

 

hep orey y±leşmişlē. hep ōlād±dik bizişte. sōna ālem ovŭetēni ėndi döküldi arbżlā varıyomaz dėye. II/6-57

“[Eski insanlar] hep oraya (“köyün eski yerine”) yerleşmişler. Biz [de] oradaydık. Sonra arabalar [oraya] ulaşmıyor diye herkes ovaya yerleşti.”

Metinlerimizde birinci ve ikinci çokluk şahıs çekimi örneklerine rastlanmamıştır. Üçüncü çokluk şahıs çekiminde {-lā} şahıs eki kullanılır.

orlarĭ hinci pamı bilemelledyomazlā ġala ya. makinası varĭ bėzē hinci. II/8-27

“Şimdi oralarda [elle] pamuk toplatmıyorlar artık. Galiba şimdi [pamuk toplama] makinası var.”

 

hindi nė olcek üş dȫt çeşt yėmek vā. et yėmēnden başġĭ bi şey yiyomazlā sanki. II/7-16

“Şimdi [düğünlerde] üç dört çeşit yemek oluyor. [İnsanlar] et yemeğinden başka bir şey yemiyorlar sanki.”

 

ozman yorulmadı mĭ biz? yoruldu dē mi? yalıŋız ba äsg‿işlē gin‿ėymiş. hind yorŭluyomazlā hel‿emme hastalı ço. II/9-80

“Eskiden biz yorulmadık mı? Yorulduk değil mi? Ama eski işler yine [de] iyiymiş. Şimdi [insanlar] yorulmuyorlar ama hastalık çok fazla.”

2.6. Fiil + zarf-fiil eki {-Ip} + durur Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-Ip+durur} yapısıdır. {-Ip} zarf-fiil ekiyle geniş zaman çekimindeki dur- yardımcı fiilinin birleşmesi sonucunda oluşan bu yapı, Batı Anadolu ağızlarında yaygın şekilde kullanılmaktadır (Gülensoy 1985: 291).

Şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanılan {asıl fiil + zarf-fiil eki (-A / -I) + turur + şahıs zamiri} yapısına Türkçenin tarihî ve çağdaş lehçelerinde sıkça rastlanmaktadır. İlk örneğine Karahanlı Türkçesi dönemi metinlerinde rastlanan bu yapı, Harezm Türkçesi döneminde şimdiki zaman kavramını karşılayan asıl yapı hâline gelmiştir (Eckman 1988b: 205; Türk 1999: 297).

Tarihî Kıpçak Türkçesi metinlerinde de rastlanan bu yapı, söz konusu dönemde tur- yardımcı fiilinin ön sesindeki ünsüzün sedalılaşmasıyla ekleşme eğilimine girmiştir (Gabain 1988: 103; Karamanlıoğlu 1994: 128; Türk 1999: 299). Bu dönem metinlerinde aynı yardımcı fiilin {-p} zarf-fiil ekiyle kullanıldığı bir örneğe de rastlanmıştır (Türk 1999: 299). Ayrıca Memlûk Kıpçakçasıyla yazılmış olan El-kavânînü’l-külliye li-zabti’l-lugati’t-Türkiyye adlı eserdeki iki örnekte şimdiki zamanı ifade etmek için {-A yor} yapısı kullanılmıştır (Pritsak 1988a: 119). Tarihî süreçte çeşitli ses değişikliklerine uğrayan bu yapı, çağdaş Kıpçak lehçelerinin şimdiki zaman ifadeli geniş zaman ekini meydana getirmiştir (Öner 1998: 164, 174). Bu yardımcı fiilin, bugünkü Kıpçak grubu lehçelerinde de hem {-A} ve {-y} zarf-fiil ekleriyle hem de {-p} zarf-fiil ekiyle kullanıldığı ve kesin şimdiki zaman ifade ettiği bilinmektedir (Türk 1999: 322; Öner 1998: 164, 165). Eskişehir’deki Kırım Tatarları da tur- yardımcı fiilini {-p} zarf-fiil eki almış asıl fiille beraber şimdiki zamanı ifade etmek için kullanmaktadırlar (Baydar 2008: 145).

Birleşik fiil şeklinde kurulan bu yapıya Çağatay Türkçesi metinlerinde de rastlanmaktadır. Bu dönem metinlerinde de sedalılaşıp ekleşen dur- yardımcı fiili, birinci ve ikinci şahıslarda düşürüldüğü hâlde, üçüncü şahıslarda korunmuştur (Eckmann 1988a: 136; Eckmann 1988c: 242; Türk 1999: 297, 302; Akar 2006a: 216). Bu yardımcı fiil, Yeni Uygur Türkçesinde yat- yardımcı fiiliyle birleşerek {-vat (<-p yata turur)} şimdiki zaman ekini oluşturmuştur. Bu ekin birinci ve ikinci şahıs çekimlerinde tur- yardımcı fiili düşürüldüğü hâlde üçüncü şahıs çekimlerinde korunmaktadır (Türk 1999: 318). Çağdaş Özbek Türkçesinde hem şimdiki zamanı hem de gelecek zamanı ifade eden geniş zaman eki, {-A -y turur} yapısının ekleşmesi sonucunda oluşmuştur (Türk 1999: 319). Özbek Türkçesinin asıl şimdiki zaman eki olan {-yap} eki de {-p yata turur} yapısının ekleşmesiyle meydana gelmiştir. Yeni Uygur Türkçesinde olduğu gibi birinci ve ikinci şahıs çekimlerinde düşürülen tur- yardımcı fiili, üçüncü şahıs çekimlerinde korunmuştur (Türk 1999: 320; Coşkun 2000: 129). Ayrıca tur-  yardımcı fiili, {-p} zarf-fiil ekiyle de şimdiki zamanda süreklilik ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu durumda hem asıl fiil tabanı hem de tur- yardımcı fiili {-(i)b} zarf-fiil ekini almaktadır (Coşkun 2000: 133).

Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde de şimdiki zaman kavramını ifade etmek için benzer yapıların kullanıldığı görülmektedir. Bu dönemde şimdiki zaman kavramını karşılamak için bir yandan geniş zaman ekleri kullanılırken, bir yandan da {-A / -I} zarf-fiil eki ile geniş zamanda çekimlenmiş dur- ve yorı- yardımcı fiillerinin oluşturduğu yapılardan faydalanılmıştır (Türk 1999: 304; Akar 2008a: 3). Bu dönem metinlerinde dur- yardımcı fiilinin {-Ip} zarf-fiil ekiyle de kullanıldığı ve bu yapının şimdiki zamanda süreklilik ifade ettiği bilinmektedir (Mansuroğlu 1988: 268; Akar 2008a: 3). Bu yapılardan {asıl fiil + zarf-fiil eki (-A / -I) + yorır + şahıs eki} yapısı ses olayları sonucunda değişikliğe uğrayıp Batı Türkçesinin asıl şimdiki zaman eki hâline gelirken, {asıl fiil + zarf-fiil eki (-A / -I -Ip) + durur + şahıs eki} yapıları zamanla işlekliğini kaybetmiştir (Mansuroğlu 1988: 269; Ergin 1993: 280; Türk 1999: 305). Ancak, çağdaş Türkmen Türkçesinde dur- yardımcı fiiliyle kurulan yapılar şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılmaktadır (Gülensoy 1985: 290; Kara 2012: 127; Türk 1999: 315-316; Özışık 2007: 276; Şahin 2008: 76). Söz konusu yapı, Türkiye Türkçesi yazı dilinde işlekliğini kaybetmiş olsa da ağızlarda varlığını sürdürmüştür. Ancak, ağızlarda şimdiki zaman fonksiyonuyla kullanılmaya devam eden bu yapıda farklı bir zarf-fiil eki tercih edilmiştir.

Bu yapı, Aydın ve yöresi ağızlarında bazı ses değişikliklerine uğramıştır. Bölge ağızlarında yaygın olan /r/ ünsüzü düşmesine bağlı olarak geniş zaman ünsüzü düşürülür. Bu ses olayının tesiriyle geniş zaman ekinin yardımcı ünlüsü bazen uzun telaffuz edilir.

Aydın ve yöresi ağızlarında bütün şahıslara göre çekimlenebilen bu yapı, olumsuz fiil tabanlarından sonra kullanılmaz. Birinci teklik şahıs çekimi {-n} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

yinmiyo hanä sabālẽ aççı yidm ġāvaltīlã durup-durun dėseŋolcek. I-A/20-4

“[Sıcak havada bir şey] yenmiyor. Sabahleyin yaptığım kahvaltıyla duruyorum desem olacak.”

 

gėci boŋazım yanmėy başladı benim d‿işde. āşamn± işdimo suya. bişirip içip-durun. o kėkik suyŭna bişirip içip-durun. I-A/39-65

“Geceleyin boğazım acımaya başladı. O suyu akşamleyin içtim. Isıtıp içiyorum. Kekik suyunu ısıtıp içiyorum.”

 

bi bū baca dēli kemiklemiŋ häps‿ārıyĭ-batī. häps‿ārıyĭ-batī. onda yatıp-durun ahá y±de. II/8-7

“Sadece bu bacağım değil, bütün kemiklerim ağrıyor. O sebeple yerde yatıyorum.”

Bir örnekte şimdiki zaman ifade eden bu yapıya ayrıca şimdiki zaman eki de getirilmiştir. Bu durum asıl fiille yardımcı fiilin anlamca kaynaşmasından ve tek fiil gibi algılanmasından kaynaklanmaktadır.

onuŋ başındĭoturŭT-duruyorŭnbaıp-duruyorun. ėy kötǖ görüyorun. I-B1/1-84

“Sürekli televizyonun başında oturuyorum ve seyrediyorum. İyiyi kötüyü [onda] görüyorum.”

İkinci teklik şahıs çekimi {-suŋ} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

orlarĭ häp vādıŋ mı sän ġār? äväl dä bilip-durŭsuŋ her yėriŋ ġonuşduğŭ. I-B/6-92

“Sen oralara gittin mi? Her yerin konuşmasını biliyorsun da.”

 

buydēden yapılıyo. senonu bilip-durusuŋdur. I-A/34-31

“[Keşkek] buğdaydan yapılıyor. Sen nasıl yapıldığını biliyorsundur.”

 

ben nė d±sem oreyi alcāsıŋ sē. endegin dutup-durŭsuŋ. I-A/39-50

“Ben ne söylersen oraya kaydedeceksin. İşte şunu [bana doğru] tutuyorsun.”

Bu yapı en çok üçüncü teklik şahıs çekiminde kullanılmaktadır. Bu şahıs çekiminde son ses durumundaki geniş zaman ünsüzü düşer ve önündeki ünlü bazen uzun telaffuz edilir.

yāni yaylıdan ormandan herkes boroylan su getmiş. evlēniŋöŋnēnde aıp-durı su. II/3-82

“[Yayladaki] herkes dağdan, ormandan boruyla su getirmiş. Evlerinin önünde su akıyor.”

 

her şey‿ȫgänip-durŭ çoculā zāt. I-A1/3-201

“[Şimdi] çocuklar her şeyi öğreniyor zaten.”

 

ȫlü yüz‿oarĭ yatıp-duru. allah ġūtāsıŋ çocūmuz. ik‿aydī, üçaydī sāde ağzınĭ ġaşīlan souyosuŋ suya. ġaşīlan yėmek yėdiryosuŋ. I-A/11-239

“Sırtüstü öylece yatıyor. Allah kurtarsın çocuğum. İki üç aydır sadece ağzına kaşıkla su veriyoruz, kaşıkla yemek yediriyoruz.”

Birinci çokluk şahıs çekimi {-z} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

pamı çoḲ‿ėyiyd‿emme o pamı dı hindi o du otūdu tütün gibi. hind‿ahan darĭlāŋ yüzün baıp-duruz ġalaŋ cingennē gelip d‿alca dėye. II/7-87

“Pamuk çok iyiydi. Ama tütün gibi pamuk da para kazandırmaz oldu. Şimdi Çingeneler gelip alacak diye mısırların yüzüne bakıyoruz (“mısıra bel bağladık”).”

 

yāni tävzondu göryoruz. benim sätim mā här gün dinl±p-durun. ġaynanası afasını minip-durū. ġayıntası bi yayrī. bilmen çocūnu bi ş±tmişlǟ. bilmenonu ȫl‿ėtmişlǟ. häpsini görüp-duruz bunuŋ. I-B1/2-51

“Televizyonda görüyoruz. Benim [uydu] antenim var, her gün [haberleri] dinliyorum. [Kimine] kaynanası eziyet ediyor, kayınpederi ayrı eziyet ediyor. [Kiminin] çocuğuna bir şey yapmışlar. Bunların hepsini [televizyonda] görüyoruz.”

 

bizişti köv yėrind çocūm nāpalım? işte bildŋiz gibi işine ġaydınan ūraşıp-duruz. I-A/12-2

“Köyde ne yapalım evladım? Bildiğiniz gibi, işlerle uğraşıyoruz.”

Metinlerimizde tek örneği bulunan ikinci çokluk şahıs çekimi {-suŋuz} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

sizlē nahalsıŋız? nişleyp-durusuŋuz? evli miŋ, bekar mıŋ? II/9-17

“Siz nasılsınız? Ne[ler] yapıyorsunuz? Evli misin, bekâr mısın?”

Üçüncü çokluk şahıs çekiminde şahıs eki ünsüz düşmesine uğrayarak {-lā} şekline dönüşmektedir. Bir örnekte geniş zaman ekinin ünsüzü korunmuş ve şahıs ekinin etkişiyle /l/ ünsüzüne dönüşmüştür.

ónda ōda dolaplā ġurup-batīlā hȫl‿işti. hazır mutfalā, sehbālā, her ş±lē daıp-durŭlā. ōdu du işci vā. I-A/11-15

“Orada dolapları kuruyorlar. Hazır mutfakları, sehpaları takıyorlar. Orada da işçiler var.”

 

bi duymuşlā köğ yanmış. ōdan ġār bubam ōdan gelmiş. yanmīş yanmış. her yaılāda sandılā ȫle yandī gibi büsbütün ȫl durup-durullāmış. III/5-19

“[Babamlar] köyün yandığını duymuşlar. Babam oradan [köye] gelmiş. [Bütün köy] yanmış. Sandıklar etrafta yandıkları gibi büsbütün duruyorlarmış.”

 

hind hūdan vādıŋ mĭōdŭoturŭp-durŭlādır hind‿īsannā. I-A/56-59

“Şuradan gidersen şimdi insanlar orada oturuyorlardır. ”

Zarf-fiil eki almış asıl fiille anlam boşalmasına uğramış {dur-} yardımcı fiilinin oluşturduğu bu yapıda, yardımcı fiilin ilk sesindeki ünsüz, zarf-fiil ekinin ünsüzünü kendine benzetebilir.

şåv mŭ mādın äväli? n±d şåv? aha lambĭ vādın. äsgidän lambı vādın. hōdŭasılĭT-duru ba ġaz yaā. onuŋ başındı idāra, āşamnarı. I-A/39-21

“Eskiden elektrik mi vardı? Nerede elektrik? İşte şu lambalar vardı. Eskiden [gaz] lamba[sı] vardı. Şurada asılı bak, gaz yakar. Akşamları onun ışığıyla idare olunurdu.”

 

o ġızı kesceklēmiş, ġazandı ġaynatcalāmış, y±ceklēmiş. ėy dėyo. öteki duyŭT-duruymuşōda. I-A/10-79

“O kızı keseceklermiş. Kazanda kaynatıp yiyeceklermiş. [Cadının kızı] tamam diyor. Öteki [kız söylenenleri] duyuyormuş.”

 

onuŋ du yasbi çımeyorŭōlum äli saat dėnėyorŭ. bizim burası yafçı. äli saatsĭoturŭT-duru mu? çalĭşıp-durū. I-B/7-63

“Onun da bir kısmeti çıkmıyor oğlum, eli sakat deniyor. Bizim burası dedikoducu. Eli sakatsa [boş boş] oturuyor mu? Çalışıyor.”

2.7. Fiil + zarf-fiil eki {-Ip} + batır (<-Ip + yatır) Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanılan yapılardan biridir. Asıl fiile getirilen {-Ip} zarf-fiil eki ile geniş zaman çekimindeki yat- yardımcı fiilinin birleşmesi sonucunda oluşur. Yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünsüzü, bölge ağızlarında yaygın olan /r/ ünsüzü düşmesine bağlı olarak düşer ve önündeki ünlü uzun telaffuz edilir[‡‡]. İki örnekte de {-Ip-batırĭ} şeklinde geniş zaman ünsüzünün düşürülmeden kullanıldığı görülmektedir. Bu kullanımda, muhtemelen {-yoru} ekinin analojik etkisiyle sonda bir ünlü türemektedir. Ayrıca zarf-fiil ekinin ünsüzü, ilerleyici benzeşme yoluyla yardımcı fiilin ön sesindeki ünsüzü kendine benzetir. Bu ses olayına Türkmen Türkçesinin Salır, Gölken, Sakar ve Yomut-Günbatar ağızlarında da rastlanmaktadır (Özışık 2007: 277).

Şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanılan {-Ip + bat-ır} yapısındaki yardımcı fiilin aslında yat- fiili olmadığı, Kazak Türkçesi ve Uygur Türkçesinde olduğu gibi bar- ve tur- yardımcı fiillerinin kalıplaşması sonucunda meydana geldiği şeklindeki görüş de dikkat çekicidir (Sarıkaya 2003: 68). Sarıkaya, Muğla ağzındaki gelip-batırı “geliyor” örneğinden hareketle, söz konusu yapının Türkmencedeki gelip-yatırı yapısıyla ilgili olmadığını, Kazak Türkçesindeki gibi gelip bara-turur yapısının ses değişmeleri sonucunda gelip-batırı şekline dönüştüğünü ileri sürmektedir. Ancak, diğer lehçelerdeki kullanımlar bu görüşün doğru olmadığını, aksine söz konusu yapının yat- yardımcı fiiliyle kurulduğunu göstermektedir. Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Tatar Türkçesi, Nogay Türkçesi, Özbek Türkçesi, Türkmen Türkçesi gibi çağdaş lehçelerde bu yardımcı fiille kurulan yapıların şimdiki zamanı ifade etmek için kullanıldığı bilinmektedir (Öner 1998: 167; Türk 1999: 315, 318, 320; Coşkun 2000: 132; Gülensoy 1985: 290; Kara 2012: 127; Özışık 2007: 276; Şahin 2008: 140). Anadolu’ya yerleşen Kıpçak unsurlarının da şimdiki zaman kavramı için aynı yardımcı fiili kullandıkları tespit edilmiştir. Eskişehir’deki Kırım Tatarları, {-Ip} zarf-fiil eki almış asıl fiil ile cat- (= yat-) yardımcı fiilinden oluşan yapıyı şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanmaktadırlar (Baydar 2008: 147). Bu yardımcı fiil, başta Muğla ağzı olmak üzere Batı Anadolu ağızlarında da şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılmaktadır (Akar 2004: 56).

Olumsuz şekli bulunmayan bu yapı, Aydın ve yöresi ağızlarında sadece üçüncü şahıs çekiminde kullanılmaktadır. Diğer şahıs çekimlerinde bu yapıya rastlanmamıştır.

bu yıl būdŭilan gȫsem ōdŭ bi dahăorey vāman ġāri. varıp dı bekl±p-batī sanırı. ilandā ödüm sıdā. I-A/28-225

“Bu yıl şurada yılan görsem bir daha oraya gitmem artık. [Orada] bekliyor [diye] düşünürüm. Yılandan ödüm kopar.”

 

bizimihdiyar amcamız varıdı, öldü. hocamız varıdı… ġuranda ğeşmädiKadı ğomaŋ dėrdi. hindi hūū ot çöp ġoyup-batıllar. III/14-100

“İhtiyar bir amcamız vardı, öldü. [Çocuklarınıza] Kuran’da geçmeyen ad koymayın derdi. Şimdi [çocuklara] uyduruk [adlar] koyuyorlar.”

 

işt‿o sarĭ boyalĭäviŋaltında benim o bizimäv vā da. orey ġāri yeŋiden yapdılā. üş dȫt, dȫt bėş gözėtdilē. hindi ġāri ȫl‿olŭyorŭ ya odulā. ónda ōda dolaplā ġurup-batīlā hȫl‿işti. I-A/11-15

“İşte şu sarı boyalı evin alt tarafında bizim [eski] ev var[dı]. Oraya tadilat yaptılar. Dört beş oda[lı ev] hâline getirdiler. Şimdiki evler çok odalı oluyor ya. Orada [evin] dolaplarını kuruyorlar.”

2.8. Fiil + zarf-fiil eki {-I} + batır (<-I + yatır) Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-I} zarf-fiil eki ile yat- yardımcı fiilinin geniş zaman çekiminden oluşan yapıdır. Üçüncü şahıs çekimlerinde, tasvir fiiline eklenen geniş zaman ekinin ünsüzü genellikle düşer ve önündeki ünlü uzun telaffuz edilir. Birinci şahıs çekiminde ise zaman ekinin ünsüzü kendisinden sonra ünlü geldiği için muhafaza edilir. {-Ip+bat-} yapısının analojik etkisiyle yardımcı fiilin bat- şekline dönüştüğü bu yapı, {-Ip} zarf-fiilli yapıdan daha yaygındır ve tüm şahıslara göre çekimlenebilir.

Birinci teklik şahıs çekimi {-n} şahıs ekiyle yapılmaktadır. Bu şahıs çekiminde, kendisinden sonra ünlü geldiği için geniş zaman ekinin ünsüzü muhafaza edilir.

gücün ėdi-batırın bunu gözüm görmēyi. III/5-1

“Bunu (“bulgur ayıklamayı”) güçlükle yapıyorum. Gözüm görmüyor. ”

 

bänimom bėş dän toru vā. hī om bėş den torŭnum mā māşallah. torunnarım gälinolu-battī, ävläni-battī. ȫl‿ȫl‿işte. häpizini görü-batırınişallah. I-B/5-44

“On beş tane torunum var. Evet, maşallah om beş tabe torunum var. Torunlarım[ın bazısı] gelin oldu, [bazısı] evlendi. Öyle işte. Hepsini[n mürüvvetini] görüyorum.”

 

 ahannāŋ yėrev misāfirlē geldiyd‿onnādan sanı-batırın sizi. II/8-18

“Bunların müstakil evine misafirler gelmişti. Sizin o misafirlerden [olduğunuzu] zannediyorum.”

Metinlerimizde ikinci teklik şahıs çekimi örneklerine çok fazla rastlanmamıştır. Sadece bir örnekte soru ekinden sonra ikinci teklik şahıs eki kullanıldığı görülmektedir. Bu örnekte ikinci teklik şahıs çekimi için {} şahıs eki kullanılmıştır.

aŋney-batī mıŋ dėdme? II/9-102

“Söylediklerimi anlıyor musun?”

Metinlerimizde en çok üçüncü teklik şahıs çekimi örneklerine rastlanmıştır. Üçüncü teklik şahıs çekiminde, yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünsüzü düşer ve önündeki ünlü uzun telaffuz edilir.

ilkevē kireçlim dėdilē. sōna kemiKėrimes dėdilē. ondan çöküp-durun, bacalām ārıyĭ-batī da. II/8-7

“[Doktorlar] önce [bacaklarında] kireçlenme var dediler, sonra kemik erimesi [var] dediler. O sebeple çöktüm. Bacaklarım ağrıyor da.”

 

e dede o ben baıyorŭ be onu baıyon. dedeŋ di hastĭolŭolŭvėri-batī bu yıl. ihtiyarlı vā ōlum ġalaŋi. II/4-33

“Deden bana bakıyor, ben ona bakıyorum. O da bu yıl [sık sık] hastalanıyor. Artık yaşlandık oğlum.”

 

hind±kileriŋ ayran ġovanda, inek cäyrannan savılı-batī. ondan sōnu ġarĭ su eviŋönde, aça su eviŋönde. buleşı makinıda. II/9-56

“Şimdiki insanların yayığı elektirikle [çalışıyor]. İnekler elektirikli [makinayla] sağılıyor. Kullanma suyu, içme suyu evin önünde [akıyor]. Bulaşık[lar] makinede [yıkanıyor].”

Bir örnekte, üçüncü teklik şahıs çekiminde olmasına rağmen kendinden sonra ünlü türediği için geniş zaman ekinin ünsüzü düşmemiştir. Bu örnekte yardımcı fiilden sonra türeyen düz dar ünlü, {-yoru} ekine analojik benzeşmeyle türemiş olmalıdır.

suyŭ getdik biz dėye dağıtım porŭsu dėyĕ bi murācātėtdik. aşādan bi āıdeş salmışlā. geldi, vādı gitdik. yoādan suya bekçiy çev gē dėdi. ōlādĭ başġasĭ su sulayı-batırı. paldī küldǖ su, arīlan gelen su nolca ġara bulanı. II/3-120

“Suyu [köye] getirdik ama dağıtım borusu[na ihtiyacımız var] diye [resmî makamlara] müracaat ettik. [Suyun içmeye elverişli olup olmadığını kontrol etmek için] ilçeden bir görevli göndermişler. [Onunla beraber suyun yanına] gittik. Bekçiye suyu yukarıdan çevir gel dedi. Orada başka biri tarla suluyor[muş]. Arktan paldır küldür akan su nasıl olur? [Tabii ki su] bulanık [akar].”

Metinlerimizde birinci ve ikinci çokluk şahıs çekimi örneklerine rastlanmamıştır. Üçüncü çokluk şahıs çekimi {-} şahıs ekiyle yapılır. Bu çekimde de yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünsüzü genellikle düşer ve önündeki ünlü uzun telaffuz edilir.

hindkiler canĭnıŋ ġıymatını bili-batī. aha y±denalı-batīlā, hurey ġō-batīlāȫleyken yoruldu, yoruldu, yoruldu… őldük bayıldı. II/9-77

“Şimdiki [insanlar] canının kıymetini biliyor. Şuradan [bir şey] alıyorlar, buraya koyuyorlar. Öyleyken yorulduk [diyorlar], canımız çıktı [diyorlar].”

 

ölcek dėmiş dotū. ē ölmedim yā iş±miz vā yā bilmen. ölmedik basaŋa. dedeŋ baken d± ūreş-batī. gelnim vā, ġızım vā. baı-batīlā da evler‿ayrí. II/4-32

“Doktor, ölecek demiş. Ölmedim, [demek ki] yiyecek ekmeğimiz varmış. Ölmedim baksana. Deden [bana] bakmak için uğraşıyor. Gelinim var, kızım var. Evleri ayrı [olsa da bana] bakıyorlar.”

 

yapĭyodu. hep ġadınnā kendi yapādė. e işti hindi demderlēd‿ėttirgeli-batīlā ya hırınnāda. älmizdi yazādı. sinlēd sareyl‿ėdēdik. aynı şēbet dökēdik bunnā gibi gėne. II/7-26

“[Eskiden düğünde tatlı] yapıyorduk. Kadınlar [tatlıyı] kendileri yaparlardı. Şimdi Demirdere’deki fırınlarda yaptırıp geliyorlar. [Tatlının yufkasını] elimizle açardık. Sinilerle saraylı (“yöreye has bir tür baklava”) yapardık. Aynı şimdiki [baklavalar] gibi üzerine şerbetini dökerdik.”

Bir örnekte ise geniş zaman ekinin ünsüzü muhafaza edilmiş ve şahıs ekinin gerileyici benzeştirmesiyle /l/ sesine dönüşmüştür.

çift sürdüm. tarlĭaldım. çalĭlılarĭaşdım. de gidi de. s±tinnik döşedilǟ hindi. s±tini satı-batıllā yavrım. yağını satı-batıllā yavrım. I-B/1-15

“[Eskiden] çift sürdüm, tarla[lar satın] aldım, [tarla yapmak için] çalılık [alanları] açtım. Şimdi [o tarlaları] zeytin [ağacıyla] doldurdular. Zeytinini, yağını satıyorlar yavrum.”

Son sesinde ünlü bulunan fiillerden sonra bu yapı getirildiğinde, fiilin son sesindeki ünlüyle zarf-fiil ekinin ünlüsü arasında /y/ yardımcı ünsüzü türer. Bazen bu yardımcı ünsüzün düştüğü ve yan yana gelen iki ünlünün birleştiği görülmektedir.

hind tälōzondŭ gȫdüklär gibi bi yannı ±käklǟ oturŭ-vatī, bi yannı adınnā oyn±-batī. I-A1/4-270

“Şimdi [insanlar] televizyonda gördükleri gibi [davranıyorlar]. [Düğünlerde] bir tarafta erkekler oturuyor, bir tarafta kadınlar oynuyor.”

 

hūdu dȫt sänä önc‿oldu. hūdu bizim ġoŋşunuŋ birniŋōlunuŋ biri ġız dutdu. dȫt sänädä dahā on sänä m nė almış d±-batī. I-A1/4-406

“Şurada dört yıl önce [bir olay] meydana geldi. Bizim komşulardan birinin oğlu kız kaçırdı. Dört yıldır [cezaevinde]. On sene [civarında] ceza almış diyor[lar].”

Bu yapı, {-Ip} zarf-fiilli yapının aksine olumsuz fiillerden sonra da kullanılabilmektedir. Bu durumda asıl fiille zarf-fiil ekinin ünlüsü arasında /y/ yardımcı ünsüzü türer.

ik‿üş sen‿oldu benim hastĭolalı. ben çocum apıdan çııp da gidimey-batırın bi yaıya. soludan gidimeyon. II/4-53

“Ben hasta olalı iki üç yıl oldu. [Hastalıktan dolayı] kapıdan çıkıp da bir yere gidemiyorum. Nefes darlığından gidemiyorum.”

 

hind‿o ġadā ō nışanī yanılı manıėdiyomazlā ġāri. bālıyĭ patleyorŭ. här şėy bahalı. ävlänimey-batīlā. çoḲ‿altın isdäyolā būda. II/11-26

“Şimdi nişanları yanıklı yapmıyorlar artık. [Öyle olunca nişan] pahalıya patlıyor. Her şey pahalı. [Gençler] evlenemiyorlar. Burada [kız evi] çok altın istiyor.”

Metinlerimizde bu yapının soru ekiyle kullanıldığı iki örneğe rastlanmıştır. Bu örneklerden birinde soru eki, zaman bildiren yapıdan sonra değil geniş ünlülü zarf-fiil ekinden sonra getirilmektedir. Zaman ifadesini sağlayan bat- yardımcı fiili ile şahıs eki ise soru ekinden sonra gelmektedir. Diğer örnekte ise soru eki şahıs ekinden önce getirilmektedir.

o müseFir dėdi çekin, būdu bi ötü bäri yėyimez dėdi. aŋney-batī mĭŋ çocūm? II/9-121

“ ‘[Rahat davranmazsan] o misafir çekinir, bir şey yiyip içemez.’ dedi. Anlıyor musun çocuğum?”

 

bilmen benorasınĭ bile m batın çocum. pıynā, çini dėniyorŭişte. II/7-45

“Bilmem. Ben orasını (“neden böyle dendiğini”) biliyor muyum çocuğum. Pıynā, Çine deniyor işte.”

Aynı yapı, birkaç örnekte bilinen geçmiş zaman ekini alarak geçmiş zamanı ifade etmek amacıyla kullanılmıştır. Bu durum, asıl fiille yardımcı fiilin kalıplaşıp birleşmesinden kaynaklanmaktadır. İki fiilin tek fiil hâline geldiği bu yapı, anlam boşalmasına uğrayarak ekler gibi görevli birimler hâline gelen yardımcı fiilin, görev özelliğini de kaybederek asıl fiille kaynaşması sonucunda oluşmuştur. Bu durumda, söz konusu yapı bölge ağızlarında yaygın olan şimdiki zaman işleviyle kullanılmamakta, başka bir zaman ekini alarak o ekin bildirdiği zaman kavramını karşılamaktadır.

yaprā ēsik mi d±-batdı? ēsik dǟlämm yapraġ. kezban gäln yaprā ēsik dėyorŭ bu bizä. säniŋēsik mi? nė dėyoŋ sän? I-A/49-99

“Bana yaprağı eksik (“deli”) mi dedi? Yaprak eksik değil ama. Kezban gelin, bu bize yaprağı eksik diyor. Senin [yaprağın] eksik mi? Ne diyorsun sen?”

 

bänimom bėş dän toru vā. hī om bėş den torŭnum mā māşallah. torunnarım gälinolu-battīävläni-battīȫl‿ȫl‿işte. häpizini görü-batırınişallah. I-B/5-43

“On beş tane torunum var. Evet, maşallah om beş tabe torunum var. Torunlarım[ın bazısı] gelin oldu, [bazısı] evlendi. Öyle işte. Hepsini[n mürüvvetini] görüyorum.”

Bu yapı, bazı örneklerde {-An} sıfat-fiil ekiyle kullanılmıştır. Bu durum da asıl fiille yardımcı fiilin kalıplaşıp birleşmesinden kaynaklanmaktadır. İki fiilin tek fiil gibi algılandığı bu yapı, aldığı zaman ekine göre şimdiki zamandan başka bir zaman kavramını karşılayabileceği gibi, fiil kök veya gövdelerine getirilen sıfat-fiil eklerini de alabilmektedir. {-An} sıfat-fiilinin kullanıldığı bu örneklerde fiilin bildirdiği hareket bir süreklilik arz etmektedir.

çocu -ó ȱlan vā mänim hurdu- dadırĭvıran dėdi. ē adam, daı-batannā dutmaz d±ri. e män nasıl yėmek yiyärin hindi. I-B1/8-9

“Çocuğum -şurada benim oğlum var- [diş] taktırıvereyim dedi. [Diş] takanlar (“dişçiler”) [senin damağına diş] takılmaz diyor. Ben nasıl yemek yerim şimdi?”

 

e nişān bȫlü daılīdĭişti āynĭ daılĭ-batan nişannā gib daılīdı. I-B/8-22

“[Eskiden] aynı [şimdi] takılmakta olan nişanlar gibi nişan takılırdı.”

 

fes, altıda kėydiryolā fese. onuŋüsdündem bōdan bi yazmĭ bāleyyolā. onuŋüsdünnän duva yapıyolā ġalā, uştumlarĭatıyolā üsdünä. onuŋüslēn d çėkilēnẽ yazmılānı ġoyolā. uştumo öŋündek pullŭıldırey-batannarĭuştum dėriz biz. II/13-68

“[Duvağın] altından fes giydiriyorlar. Fesin üstüne bir yazma (“başörtüsü”) bağlıyorlar. Onun üstüne duvak yapıyorlar. [Duvağın] üstüne uştumları koyuyorlar. Onun üstüne de çekilerle (“başörtüsü”) yazmalarını koyuyorlar. [Gelinin] önündeki pullu, parlayan (“parlak”) [süslere] uştum deriz.”

Söz konusu yapının, bir örnekte de {-DIk} sıfat-fiil ekiyle kullanıldığı görülmüştür. Tek fiil gibi algılanan bu yapının, zaman eklerini alabildiği gibi sıfat-fiil eklerini de alabildiği yukarıda belirtilmişti. Bu örnekte, fiilin bildirdiği hareketin geçmiş zamanda gerçekleştiği ifade edilmektedir.

bizim kėy-batdīmız gälnniklǟ tǟz dikǟdinanasĭ. äväl ġadäf fısdanı vādın. ġadäf olūdun gälnnmiz. dovalālādın pullŭallarnan. türl türlü yazmılara dizǟlǟ bȫlä. onu bȫl‿annıŋdanėdǟlǟ. altın daālādınannıŋa. I-A/51-33

“Bizim giymiş olduğumuz gelinlikleri terzi dikerdi. Eskiden kadife elbise vardı. Gelinliğimiz kadife[den] dikilirdi. [Başımıza] allı pullu duvak yaparlardı. Çeşit çeşit yazmaları [alnımıza] dizerlerdi. [Onun üstüne] altın takarlardı.”

2.9. Fiil + zarf-fiil eki {-I} + vatır (<-I + batır) Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zamanı ifade etmek için yaygın olarak kullanılan {-I+yatır} yapısının ses değişikliğne uğramış şeklidir. Yardımcı fiilin ön sesindeki /y/ ünsüzü, {-Ip} zarf-fiilli yapının analojik etkisiyle önce /b/ ünsüzüne, sonra sızıcılaşak /v/ ünsüzüne dönüşmüştür. Ayrıca, yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünsüzü genellikle düşer ve önündeki ünlünün uzun telaffuz edilmesine sebep olur. Bölge ağızlarında önceki iki yapıdan daha yaygın olan bu yapı, tüm şahıslara göre çekimlenebilmektedir.

Birinci teklik şahıs çekimi {-n} şahıs ekiyle yapılmaktadır. Bu şahıs çekiminde, kendisinden sonra ünlü geldiği için geniş zaman ekinin ünsüzü muhafaza edilir.

benim ġonuşuv±dm bu. kendi dǟdim‿aŋnadĭ-vatırın. II/8-21

“Benim konuşacağım [şey] bu [kadar]. [Anca] kendi derdimi anlatıyorum.”

 

tatarmemiş diyesiy ġadā köt‿oluyorŭ. hā kötü kötü. īsannādan duyŭ-vatırın. tatmemiş nėyacab dėyolā. I-A/43-20

“Tatarmemiş deyince kötü oluyor. Evet, kötü. Kaç kişiden duyuyorum. Tatarmemiş ne acaba diyorlar.”

İkinci teklik şahıs çekimi, bazen zamir kaynaklı {-sıŋ} ekiyle bazen de iyelik kaynaklı {-ŋ} ekiyle yapılmaktadır. Bu şahıs çekiminde, geniş zaman ekinin ünsüzü bazen düşer ve önündeki ünlünün uzun telaffuz edilmesine sebep olur. İki örnekte ise geniş zaman ekinin ünsüzü düştüğü hâlde önündeki ünlünün kısa telaffuz edildiği görülmektedir.

beyändm gib y içärin d±r. sän nė yiyi-vatīŋ, nė içi-vatīŋ, nė duruyoruŋ dėmez ġızım d±r. känd‿ōlumdanėy çıėlŋōlu d±r. I-B1/6-51

“ ‘İstediğim gibi yiyip içiyorum. Kızım, sen niye yiyorsun, niye içiyorsun, niye duruyorsun demez. Elin oğlu kendi oğlumdan daha iyi çıktı.’ diyor.”

 

tā suyu dǟrmäncikd‿iş±y gälyoru, parālĭiçi-vatīsıŋ. I-B1/7-28

“[Su] tâ Değirmencik’ten geliyor. Suyu parayla içiyorsun.”

 

 onnāŋ n±ydni bilip-durŭsuŋ dėmiş. nėy beni soru-vatıŋ dėmiş. II/9-12

“ ‘Sen onların ne olduğunu biliyorsun. Niye bana soruyorsun?’ demiş.”

Metinlerimizde en çok üçüncü teklik şahıs çekimi örneğine rastlanmıştır. Bu şahıs çekiminde yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünsüzü daima düşer ve önündeki ünlü uzun telaffuz edilir.

on deni ävōsa gini az geli-vatī. II/9-71

“On tane ev[leri] olsa yine de [insanlara] az geliyor (“yetmiyor”).”

 

hindi kėşgǟ bilen makineyl‿äzyolā a ġaççım. kėşgeKäzmäsin bilen bilmey-vatī ġızaŋ hindi. I-A1/3-124

“Şimdi keşkeği dahi makineyle yapıyorlar kardeşim. Şimdi[ki] insanlar [elle] keşkek yapmayı dahi bilmiyor[lar]. ”

 

 onuŋ başındeılāŋ n±ydni biliyoma mıŋ dėmiş. evel būdáyan buynuzdun hindi gözüŋe m ġaçı-vatī buynuzlā dėmiş. II/9-10

“[Adam, kızına] ‘Sen onun (“keçinin”) başındakilerin ne olduğunu bilmiyor musun? Önceden [sen] buradayken (“sen evlenmeden önce”) boynuzdu, şimdi gözüne mi batıyor boynuzlar?’ demiş.”

Metinlerimizde birinci çokluk şahıs çekimine bir örnekte rastlanmıştır. Zamir kaynaklı {-z} şahıs ekiyle yapılan bu çekimde, geniş zaman ekinin ünsüzü düştüğü hâlde önündeki ünlünün uzun telafuz edilmesine sebep olmamıştır.

kendi sığīlāmız vardın, onnarĭ baarĭdı. hinc çökdük. eli baĭ-vatız ġalan kim gälcek, kimnen ġonuşcaz dėye. II/8-15

“[Eskiden] kendi sığırlarımız vardı, [onlara] bakıyorduk. Şimdi elden ayaktan düştük. [Acaba] kim gelecek, kiminle sohbet edeceğiz diye kapıya bakıyoruz (“bekliyoruz”) artık.”

Metinlerimizde ikinci çokluk şahıs çekimine de bir örnekte rastlanmıştır. Zamir kaynaklı {-sıŋız} şahıs ekiyle yapılan bu çekimde, geniş zaman ekinin ünsüzü düşmüş ve önündeki ünlünün uzun telafuz edilmesine sebep olmuştur.

biliyoz d±-vatīsıŋız ōlādı çul bȫl çul vā mıdı? II/9-1

“Biliyoruz diyorsunuz. [Sizin] oralarda böyle çul (“keçi kılından yapılmış kilim”) var mı?”

Metinlerimizde iki örnekte görülen üçüncü çokluk şahıs çekimi, {-} şahıs ekiyle yapılır. Bu çekimde de yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünsüzü düşer ve önündeki ünlü uzun telaffuz edilir.

dā bağarasĭ yanĭna, sökü yanĭna darĭ kesi giderdik. a darı ėkēlerdineveli. hindi pamıḲ‿ėk-vatīlā ġalaŋ ya. II/9-35

“Tâ Bağarası tarafına, Söke tarafına mısır biçmeye gidersik. Eskiden ak mısır ekerlerdi. Şimdi [onun yerine] pamuk ekiyorlar

 

allah apī badīmasıŋ, ço zō. ȫl bi ġomşŭ vā amcōlu, aımeyō. zor. çolu çocu bazı ırımda bazı ġırımda dėdŋ. n±den gälip baceklē sänä. känd‿işini görümey-vatīlā. I-A/44-41

“Allah [yatırıp da] kapıya baktırmasın, çok zor. Öyle [yatalak} bir komşumuz var, [aynı zamanda] amcamın oğlu [olur], [ayağa] kalkamıyor. Zor. Çoluk çocuk kendi işiyle meşgul oluyor. Gelip [de] nasıl bakacaklar. Kendi işlerini göremiyorlar (“işleriyle başa çıkamıyorlar”).”

Metinlerimizde bu yapının soru ekiyle birlikte kullanıldığı bir örneğe rastlanmıştır. Şimdiki zaman ifadeli bu yapıda soru eki, zaman bildiren yapıdan sonra getirilmektedir. Ancak, şahıs eki soru ekinden sonra gelmektedir. Ayrıca bu yapıyla kurulmuş cümlelerde soru kelimeleriyle de soru anlamı verilebilmektedir.

köğ bi adam gǟsi müseFir gǟse hemenalī gäl yėmēni yėdir içir. kimolūsŭōsun. ba bu ėyi, bu kötü, bu hȫlü dėmezdi. aldīnnanäv gäldi. nė dėdi bili-vatī mıŋ bene beni alasıyĭ. II/9-116

“[Beyim], köye bir misafir gelse hemen eve getirir, yedirir içirir[di]. Kim olursa olsun. Bu iyi, bu kötü demezdi. [Hemen] alıp eve getirirdi. Benimle evlenince bana ne dedi biliyor musun.”

Aynı yapı, bir örnekte geniş zaman çekiminde olmasına rağmen bilinen geçmiş zamanı ifade etmek için kullanılmıştır.

genşlē ġalmeyo. bänim üşōlanĭ dėdim bän hėçolmassĭ sırĭleyvėriz. hȫl‿üş den‿ōlanĭ äv yapcez dėdik. üçü d burey‿eni-vatī. ē bänm yanımdĭ hėşbir yo hindi. I-A1/3-26

“Gençler [yukarıdaki köyde] kalmıyorlar. Hiç olmazsa üç oğluma da ev yaparız, [evlerini] yan yana sıralayıveririz diye düşündük. Üçü de buraya indi (“yerleşti”). Şimdi hiçbiri bizim yanımızda değil.”

Bir örnekte de bilinen geçmiş zaman ekini alarak geçmiş zamanı ifade etmek için kullanılmıştır. Bu yapıda asıl fiille yardımcı fiilin kalıplaşarak birleştiği ve tek fiil gibi algılandığı, bu sebeple de zaman ekleriyle sıfat-fiil eklerini alabildiği yukarıda belirtilmişti.

ġonuşcēseŋ orey vā. tab ya bizili ġonuşu-vatdıŋ yaşlı ġadınnarlanėyi. I-B/5-18

“[Onlarla] konuşacaksan oraya [da] git. Tabii bizimle -yaşlı kadınlarla- konuştun. İyi [oldu].”

Bu yapı, birkaç örnekte {-An} sıfat-fiil ekiyle kullanılmıştır. Bu durum da asıl fiille yardımcı fiilin kalıplaşıp birleşmesinden kaynaklanmaktadır. {-An} sıfat-fiilinin kullanıldığı bu örneklerde fiilin bildirdiği hareket bir süreklilik arz etmektedir.

ōlum mā hūda. işt‿ġonuşŭ-vatanōlan benim. I-A/57-2

“Şurada oğlum var. İşte şu konuşan [kişi] benim oğlum.”

 

äväl‿ämm yörk gib±d burası. äväl herkäsiŋ ġoyŭnu vardı, gėçsi vardı. herkäs o dā görnü-vatan dağ maldan görünmäzdi. I-B1/6-138

“Eskiden bura[daki herkes] yörük gibiydi. Eskiden herkesin koyunu, keçisi vardı. Şu görünen dağ, hayvan [çok olduğun]dan görünmezdi.”

 

alıp yörümü biz dėdim. nėräldin bėlsiz dėdim. kötü mü dėmişim? ē olu-vatan çoḲ‿arı y±de. bälli m‿olū? duyuyoz. ıradyolādan duyŭyoz, täläğizondan duyŭyoz tā hannādan. I-A/43-33

“Bizi [arabaya] bindirip de kaçırma[yasın], nereli olduğun [dahi] belli değil dedim. Kötü [bir şey] mi demişim? Ortalıkta olan çok [olay var] (“Her şey olabilir”). [Ne olacağı] belli mi olur? [Kötü olayları] radyolardan, televizyonlardan duyuyoruz.”

Söz konusu yapının, iki örnekte {-DIk} sıfat-fiil ekiyle kullanıldığı görülmüştür. Bu örneklerde, geçmiş zaman ifadeli sıfat-fiil ekine rağmen fiilin bildirdiği hareket süreklilik arz etmektedir.

mänötäk‿köğdännōlum dā sırĭdamlı, ġadĭdamĭ d±-vatdılarĭ köğdänin. yolaltı köğü. I-B1/6-72

“Ben [aslen] diğer köydenim oğlum. Sıradamlı, Kadıdamı dedikleri köydenim. [Şimdiki adı] Yolaltı.”

 

iki türlü suyŭmuz. ġullanı-vatīmız su ayrı, işmi suyŭmuz ayrı. yava suyu işmėyoz. II/9-58

“Suyumuz iki çeşit. [Diğer işler için] kullandığımız su ayrı, içme suyumuz ayrı. Tatsız suyu içmiyoruz. ”

2.10. Fiil + zarf-fiil eki {-Ip} + baḳır (<-Ip + batır) Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-Ip+bakır} yapısıdır. {-Ip+yatır} yapısının ses değişikliğine uğraması sonucunda meydana gelen bu yapıdaki yat- yardımcı fiili, önce {-Ip} zarf-fiil ekinin etkisiyle bat- şekline dönüşmüş, sonrasında yerini ses benzerliği olan bak- fiiline bırakmıştır.

Kullanımı {-I} zarf-fiilli yapıya göre sınırlı olan bu yapı, olumsuz fiil tabanlarına getirilmediği gibi şahıslara göre de çekimlenmez. Metinlerimizde, söz konusu yapının üçüncü şahıs çekimi dışındaki örneklerine rastlanmamıştır.

ben ġonuşdurŭyolā ōlum kemarıyĭaldırĭp-baīlā ba. I-A1/3-183

“Oğlum, beni konuşturuyorlar. Bak, [sesimi] kameraya kaydediyorlar.”

 

kütükde tahsin geçiyon ġāri ben. aslında būdu ş±dēlē ihsan billē. hindi asgēden geldm zaman bāzı āıdeşlē vādı. selam sabah bȫlü tahsin çavuş nāpĭp-baī dėyolā. II/3-154

“[Benim adım] nüfus kütüğünde Tahsin diye kayıtlı. Aslında burada [adımı] İhsan diye biliyorlar. Askerden geldiğim zamanlarda bazı arkadaşlarım [köylülerimle] selam [gönderiyorlardı]. Tahsin Çavuş ne yapıyor [diye] soruyorlar[mış].”

 

çó evlǟ yapılıp-baı hind‿ōlādá. I-A/20-41

“Şimdi oralarda çok ev yapılıyor.”

Bir örnekte, şimdiki zaman ifadeli bu yapının ayrıca şimdiki zaman eki aldığı görülmektedir. Bu durum, asıl fiille yardımcı fiilin kalıplaşıp tek bir fiil gibi algılanmasından kaynaklanıyor olmalıdır.

anī al bayĭlıP-baĭyo muŋülen? yat yat ėŋ±s yat açı diŋlen. I-A1/3-182

“Ana! Ali [yorgunluktan] bayılıyor musun? En iyisi biraz yat, dinlen.”

2.11. Fiil + zarf-fiil eki {-I} + baḳır (<-I + batır) Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-I} zarf-fiil eki ile yat- yardımcı fiilinin geniş zaman şeklidir. Bu yapıdaki yat- yardımcı fiili, önceki {-Ip+bat-} yapısının analojik etkisiyle bat- şekline dönüşmüş, sonrasında yerini ses benzerliği olan bak- fiiline bırakmıştır. Kullanımı {-Ip} zarf-fiilli yapıdan daha yaygın olan bu yapı, olumsuz fiil tabanlarına getirilmez.

Birinci teklik şahıs çekimi {-n} şahıs ekiyle yapılmaktadır. Bu şahıs çekiminde, kendisinden sonra ünlü geldiği için geniş zaman ekinin ünsüzü muhafaza edilir.

tūşŭ yapcam. bekmezėdi-baırın bi yandā. işdi benimişlǟ bȫle. ġocu ġālāŋ. I-A/40-2

“Turşu yapacağım. Bir yandan da pekmez yapıyorum. İşte benim işlerim bunlar. Yaşlı kadınların işi [bu].”

 

óndan sōnā bän üzüm çiğney-baırī ó subayolca torŭnumulā. bkmezėtcez. I-A/27-64

“O zaman, subay olacak torunumla üzüm çiğniyor[d]um. Bekmez yapacak[tık].”

 

hind‿ėyyin ġāri. n±delimişti bȫl bȫl‿idār‿ėdi-baīrın. I-A/33-36

“Şimdi iyiyim artık. Ne yapalım, işte böyle idare ediyorum.

İkinci teklik şahıs çekimi, iyelik kaynaklı {-ŋ} ekiyle yapılmaktadır. Metinlerimizde iki örneği bulunan bu şahıs çekiminde, geniş zaman ekinin ünsüzü düşer ve önündeki ünlünün uzun telaffuz edilmesine sebep olur. Bu örneklerden birinde, söz konusu yapı soru kalıbındadır. Geniş zaman ünsüzü son ses durumunda olduğundan düşmüş ve ünlü uzamamsına sebep olmuştur. Diğer örnekte ise ünlü uzunluğunun sebebi vurgudur.

anā! sen benim sesim‿aldırı-baī mīŋ? ġaş, ben ġonuşmacamo zuman. I-A/27-14

“Ana! Benim sesimi kaydediyor musun? O zaman ben konuşmayacağım.”

 

onŭ toturlā bil ġocŭadam. sē hasdalı mı soru-baīŋ? ó bilg‿areyon dėyorū, sē hasdalı sorŭyoŋ. I-A/27-115

“Yaşlı adam, onu doktorlar bilir. Sen hastalık mı soruyorsun? O [buranın konuşmasıyla ilgili] bilgi arıyorum diyor, sen [ona] hastalık[la ilgili şeyler] soruyorsun.”

Metinlerimizde en çok üçüncü teklik şahıs çekimi örneğine rastlanmıştır. Bu şahıs çekiminde yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünsüzü bazen düşer ve önündeki ünlü uzun telaffuz edilir. Üç örnekte ise söz konusu yapının sonunda düz dar bir ünlü türediği ve bu sebeple geniş zaman ekindeki ünsüzün korunduğu görülmektedir.

öt‿üz ġızgil gitddim. cannām çıı-baī, gelimedim. nāpalım. yörǖmēyon. zornan dėynēnen varı geldim. I-A/35-1

“[Köyün] diğer tarafına kızıma gitmiştim. [Yorgunluktan] canım çıkıyor. [Kolayca] gelemedim. Yürüyemiyorum. Bastonla zar zor gidip geldim.”

 

säniŋ yanığĭışca gäl-baī āaŋĭ ya. az aççı hȫlesin çek huna, sandāleŋe. I-A/46-1

“Senin yanına, sırtına güneş geliyor ya. Sandalyeni şöyle birazcık çek.”

 

ba bu örǖ burey‿aşā sallanı-baī dē m? çóvalıŋaltındı ġalmīş. bȫlü sarĭnı-gälir. I-A/27-35

“Bak bu [saç] örgü[sü] buradan sallanıyor değil mi? [Kömür] çuvalının altında kalmış. [Çuvalı sırtıma] sarıyor[du]m.”

İki örnekte yardımcı fiilden sonra bir ünlü türemiştir. Bu ünlü, {-yoru} ekine analojik benzeşmeyle türemiş olmalıdır.

bȫl‿elindekini çekdi. bi yo dŭ sōna çalı-baırĭ. benim aynĭ dėdiklēm ōdan çıı-baırı. I-A/39-57

“[Torunum benim konuşmalarımı] elindeki alete kaydetmiş. Sonra [baktım ki aletin kaydettiklerini] çalıyor. Söylediklerimin aynısı o aletten çıkıyor.”

 

ȱ örüm n±dēs‿örüm ba, örüm opmuş bi yanĭnıŋ bi yanĭ sallandı ġaldı bȫl‿asılı-v±ddim. sāt avızlıdan hataş dutmuş, yanı-baırı. I-A/27-46

“Sonra [saçımın] örgü[sü] kopmuş. Böyle çekiverdiydim, bir tarafı [elimde] sallanıp kaldı. Zaten [tam sönmemiş] odun kömürü [yüzün]den [saçım] ateş almış, yanıyor[du].”

Metinlerimizde birinci çokluk şahıs çekimine bir örnekte rastlanmıştır. Zamir kaynaklı {-z} şahıs ekiyle yapılan bu çekimde, geniş zaman ekinin ünsüzü korunmuştur.

nėden gülceklē. gülncek bi ş± m d±-baırız biz. I-A1/7-67

“Neden güleceklermiş. Biz gülünecek (“komik”) bir şey mi söylüyoruz.”

Metinlerimizde ikinci çokluk şahıs çekimi örneğine rastlanmamıştır.

Üçüncü çokluk şahıs çekimi, {-} şahıs ekiyle yapılır. Bir kaynak kişiden derlenen metinde dört örneğine rastladığımız bu çekimde de yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünsüzü düşer ve önündeki ünlü uzun telaffuz edilir.

ónnā yatıt-durŭmuş. aş hurŭ-baīlā hindi ōde de. o ölenadamıŋ yanĭnı gitceklē. seni gitcek m‿acabı dėyi-baīlā. vādem hazīlā. onnā hazīlanĭ-baīlāaşlānĭ hurŭ-baīlā. I-A/35-50

“[Gittiğimde] onlar uyuyormuş. Şimdi orada yemek yapıyorlar. Ölen kişinin evine [taziyeye] gidecekler. Senin gidip gitmeyeceğini soruyorlar. Gideceksen hazırlan. Onlar hazırlanıyorlaryemek yapıyorlar.”

Metinlerimizde bu yapının soru ekiyle birlikte kullanıldığı bir örneğe rastlanmıştır. Şimdiki zaman ifadeli bu yapıda soru eki, zaman bildiren yapıdan sonra getirilmektedir. Ancak, şahıs eki soru ekinden sonra gelmektedir.

anā! sen benim sesim‿aldırı-baī mīŋ? ġaş, ben ġonuşmacamo zuman. I-A/27-14

“Ana! Benim sesimi kaydediyor musun? O zaman ben konuşmayacağım.”

Bu yapı, bir örnekte {-An} sıfat-fiil ekiyle kullanılmıştır. Bu durum da asıl fiille yardımcı fiilin kalıplaşıp birleşmesinden ve tek fiil gibi algılanmasından kaynaklanmaktadır. {-An} sıfat-fiilinin kullanıldığı bu örnekte fiilin bildirdiği hareket bir süreklilik arz etmektedir.

būdŭ cām mā. tamam orey deil, yoāsındı aynĭo yoldan gitcǟsiŋ, aynĭōdan. o yeŋ cāmi yapılĭ-baan y±di ġayv vādī. orey vā. I-A/36-16

“Şurada da cami var. Tamam, oraya değil, üst tarafında aynı yoldan gideceksin. Yeni cami yapılmakta olan o yerde kahvehane var. Oraya git.”

Bu yapı, bir kaynak kişiden derlenen metindeki iki örnekte herhangi bir ek almadığı hâlde {-dIk} sıfat-fiil eki işleviyle sıfat gibi kullanılmıştır. Bu örneklerden birinde, söz konusu yapının üçüncü çokluk şahıs iyelik ekiyle çekimlendiği görülmektedir.

kiräz dėyorŭ ya. ülen kiräz hu bizim dėy-baılarĭ kiräz bū. işt‿ȱda. hu ırāşalĭlāŋ gidi-baī y±. I-A/27-80

“Kiraz[lıyım] diyor ya. Bizim [komşu köylülerin] dedikleri Kiraz bu. İşte şu tarafta. Şu Iraşalıların [gelip] gittiği yer.”

Bu yapı, bir örnekte {-kana} zarf-fiil ekiyle kullanılmıştır. Aslında ek fiile getirilen bu zarf-fiil eki, isimlerden ve çekimli fiillerden sonra kullanılabilmektedir. Asıl fiille yardımcı fiilin kalıplaşıp birleştiği ve tek fiil gibi algılandığı bu örnekte, herhangi bir zaman eki bulunmamasına rağmen geniş zaman ifade edildiği görülmektedir.

soundan ġāri hǟkäz burıyĭ bi köğ dutmuş. köğommuş ġāri. sen yapmışıŋ, ben yapmışın, ó yapĭ-baĭana çobannar köğü… I-A/32-35

“Sonradan herkes burayı köy edinmiş. Burası köy hâline gelmiş. Sen [ev] yapmışsın, ben [ev] yapmışım, o [ev] yaparken Çobanlar köyü [meydana gelmiş].”

Bu yapı, hikâye birleşik zaman çekiminde de kullanılır. Bu durumda, geçmişte süreklilik arz eden bir hareket veya işi ifade eder.

hu dağdı käsdinelm mā benm. órayā iränt toplumā gitdim hinci. ȱdan gäldim. yorġunnŭnan yatı-baīdım namazçīmı ġıldım da. I-A/27-55

“Şu dağda kestane bahçem var. Oraya çalı toplamaya gittim. Şimdi oradan geldim. Namazımı kıldım. Onun yorgunluğuyla yatıyordum.”

 

ėdi-baı d±riz. çapı ġazĭ-baıdın. balcanbalī ėdi-baıdın. meselē arıḲ‿ėdi-baıdı. çāşaf yıkey-baıdı. çoval yıkey-baıdı. çameşir yıkey-baıdın. I-A/14-144

“Biz yapıyor deriz. [Mesela] çapa yapıyordu, patlıcan böreği yapıyorduark açıyordu, çarşaf yıkıyordu, çuval yıkıyordu, çamaşır yıkıyordu [deriz].”

2.12. Fiil + zarf-fiil eki {-Ip} + barır Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-Ip+barır} yapısıdır (Gülensoy 1985: 291). Aslında bu yapıdaki yardımcı fiil var- fiilidir. Yardımcı fiilin ön ses ünsüzü, zarf-fiil ekindeki ünsüzün etkisiyle /b/ sesine dönüşmüştür. Genellikle git- fiiliyle kullanılan bu yapı, Aydın ve yöresi ağızlarında diğer yapılar kadar yaygın değildir. Denizli ve Muğla sınırına yakın olan Karacasu ve Bozdoğan ilçelerinde kullanılmaktadır. Bu yapının Denizli ağızlarında şimdiki zaman işleviyle yaygın şekilde kullanıldığı tespit edilmiştir (Tok 2002: 134). Aynı yardımcı fiil, Türkmen Türkçesinde de süreklilik ifade etmek için kullanılmaktadır (Şahin 2008: 34-35).

meyde yatındā ǟkek tåmşısınĭ bamey giP-barız d±dik. I-A/55-19

“ ‘Düğün yerine erkek[lerin] eylencesine bakmaya gidiyoruz.’ derdik.”

 

oarĭ kimiŋorıyĭ gidiyorŭlāsa. dǟzäsgil gidip-barĭlādır sultangilä. I-B/5-73

“Yukarıya, kimin oraya gidiyorlarsa [artık]. Teyzesigile gidiyorlardır.”

 

äväli her ş± boludu. hind her ş± ġıdaldĭōlum. nėden dė. bi doŋuz gälvėryorŭ, tamam yiyPyorŭ, gidiP-barĭyorŭ parçılayĭp da. I-B1/6-133

“Eskiden her şey boldu ama şimdi azaldı oğlum. Neden dersen domuz geliveriyor, [mahsülün] hepsini yiyor, parçalayıp gidiyor.”

2.13. Fiil + zarf-fiil eki {-Ip} + yörür Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-Ip} zarf-fiil eki ile geniş zamanda çekimlenmiş yörü- yardımcı fiilinden oluşan yapıdır. Aynı yapıya diğer lehçelerde de rastlanmaktadır. Kazak Türkçesinde kesin şimdiki zaman terimiyle adlandırılan bu yapı, {-p / -A / -y} zarf-fiil ekleriyle jür- yardımcı fiilinden oluşmaktadır. Kırgız Türkçesinde ise {-p} zarf-fiil ekiyle cürö- yardımcı fiilinden oluşmakta ve birleşik şimdiki zaman terimiyle adlandırılmaktadır (Öner 1998: 164-165). Özbek Türkçesinde de yürü- yardımcı fiili {-(i)b} zarf-fiil ekiyle birlikte şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanılmaktadır (Coşkun 2000: 133). Eskişehir’deki Kırım Tatarları da {-Ip} zarf-fiil eki ile cúr- (~yürü-) yardımcı fiilinden oluşan yapıyı şimdiki zaman fonksiyonuyla kullanmaktadırlar (Baydar 2008: 146).

Metinlerimizde, bu yapının birinci teklik şahısta kullanıldığı bir örneğe rastlanmıştır. Bu çekimde {-n} şahıs eki kullanılmıştır.

işti muncāzlarıŋ yandı sığınıp-yörün mänėy kötü. I-B1/7-32

“İşte iyi kötü buncağızların yanına sığınıyorum.”

Metinlerimizde, ikinci teklik şahıs çekimine rastlanmamıştır.

Bölge ağızlarında, üçüncü teklik şahıs çekimi diğer şahıslara nazaran daha fazla kullanılmaktadır. Metinlerimizde, bu yapının üçüncü teklik şahısta kullanıldığı üç örneğe rastlanmıştır.

bi o nāzilliy gitdi, bi o yatıanı, bi o mūleygäzip-yörü. ābēs ġavġĭėdyo, bän ġavġĭėdyonarıdĭ duşmanolŭyorū. I-A1/5-12

“[Küçük oğlum] önce Nazilli’ye taşındı. [Sonra] Yatağan’a [yerleşti]. [Şimdi de] Muğla’da [yaşıyor]. [Oradan oraya] geziyor. Ağabeyi nasihat ediyor, ben nasihat ediyorum. [Bir şey söyleyince bize] kızıyor.”

 

ba dädäŋ sėkiz yıloldŭöläl. sėkiz yıloldū. yaşār, tah bu yıl gäldi düşümdä, ġıyı gitdik… o dŭ dėd ki b±girimiz dėdi h±bilerimiz‿ardalım dĭ‿ȫlü gidelim barab dėdi ba bėne. tah vrā óllarĭūreşip-yörü, tarlĭlara. I-B/1-32

“Deden öleli sekiz yıl oldu. Yaşar, daha bu yıl rüyamda gördüm. [Beraber] tarlaya gittik. Bana heybeleri ata yükleyelim de beraber gidelim dedi. Hâlâ tarlalarla uğraşıyor.”

 

onuŋ du yasbi çımeyorŭōlum äli saat dėnėyorŭ. bizim burası yafçıäli saatsĭoturŭT-duru mu? çalĭşıp-durū. ȫl dėmēyóllā. nė yapalım. nėāpca? işti bu işi yapĭp-yör ġāri. başġı bi iş yapmeyorŭōlum. I-B/7-64

“Onun da bir kısmeti çıkmıyor oğlum, eli sakat deniyor. Bizim burası dedikoducu. Eli sakatsa [boş boş] oturuyor mu? Çalışıyor. [Ama] öyle demiyorlar. Ne yapalım. Artık bu işi yapıyor. Başka bir iş yapmıyor oğlum.”

Metinlerimizde, bu yapının birinci çokluk şahısta kullanıldığı iki örneğe rastlanmıştır. Bu örneklerde {-z} şahıs eki kullanılmıştır.

burlādı bizim bi işimiz yoḲ‿ōlum. män bi işi gitmiyorŭn zatta. bi allahĭ şükür, kändimiz yiyip içip aıp, yatıp-yörüz. başġĭ b‿şimiz yo. I-B1/6-3

“Bir işimiz yok [artık] oğlum. Ben hiç işe gitmiyorum zaten. Allah’a şükür [kendi ihtiyaçlarımızı görebiliyoruz]. Yiyip içip yatıp kalkıyoruz. Başka bir işimiz yok.”

 

işti buncāzıŋ yandı sığĭnıp-yörüz. buncāzıŋ dı bi ōlan çocū vā, ġulacī duymārı, accı dili d sȫlümǟri. I-B1/7-11

“İşte buncağızın yanında sığınıyoruz. Buncağızın da bir oğlu var. Kulakları duymuyor. Konuşamıyor da.”

Bir örnekte ise olumsuz fiil tabanına getirilen ve birinci çokluk şahısta çekimlenen bu yapı, geniş zaman işleviyle kullanılmıştır.

pusat yǟkecez d±dik. hanė çameş yücez dėmezdik de pusat yǟkicez böyün d±dik. ȫl d±dik äsgidē. han çameş mameş dėp-yȫmezdik de ȫl d±dik. I-A/11-205

“Pusat yıkayacağız derdik. Hani çamaşır yıkayacağız demezdik de pusat yıkayacağız bugün derdir. Hani çamaşır demezdik de öyle derdik.”

Metinlerimizde, ikinci ve üçüncü çokluk şahıs çekimi örneğine rastlanmamıştır.

2.14. Fiil + zarf-fiil eki {-Ip} + börür (<-Ip-yörür) Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zaman kavramını ifade etmek için kullanılan {-Ip+yörü-} yapısının ses değişikliğine uğramış şeklidir. Yardımcı fiilin ön sesindeki /y/ ünsüzü, zarf-fiil ekindeki ünsüzün etkisiyle /b/ sesine dönüşmüştür[§§]. Aynı yapı, Muğla ağızlarında da şimdiki zaman fonksiyonuyla kullanılmaktadır (Akar 2001: 8; Akar 2004: 60).

Bu yapının birinci teklik şahıs çekimi {-n} şahıs ekiyle yapılmaktadır.

ıscā çıdım mĭ tãsyon. hindi mämädiŋäviŋ yannĭ nahal varın dėP-börün. I-B1/5-67

“Sıcağa çıkınca tansiyon[um yükseliyor]. Şimdi ‘Mehmet’in evinin yanına nasıl gideceğim.’ di[ye düşünü]yorum.”

 

ėyyinişti gäzip-börün ġaymām. I-B/1-3

“İyiyim [şükür]. Geziyorum (“ayaktayım”) işte.”

 

ädrämitdeğniŋ yannı gidiyorun. orlādĭ durup gäliyorun. ġızĭmıŋ yannı gidiyorun. orlādĭdurup gäliyorun. işt‿ȫl‿ȫl yaş±p-börünōlum. I-B/5-35

“Edremit’teki oğlumun yanına gidiyorum. [Orada biraz] kalıp geliyorum. Kızımın yanına gidiyorum. [Orada da biraz] kalıp geliyorum. İşte böyle böyle yaşıyorum oğlum.”

Metinlerimizde ikinci teklik şahıs çekimine rastlanmamıştır.

Metinlerimizde, bu yapının üçüncü teklik şahısta çekimlendiği üç örneğe rastlanmıştır. Bu örneklerden ikisi, bağlama göre üçüncü çokluk şahıs anlamı taşımaktadır. Ayrıca örneklerden birinde, şimdiki zaman ifade eden yapıya ayrıca şimdiki zaman eki getirilmiştir.

orlādĭouannarıŋ bazĭsı bayā hocŭ mucu oldulā ginä. çalışanı. çalışmıyan bi ş± d‿olmadı. ȫl hind gäzP-bör burlādĭişdä. I-B/6-35

“Oralarda okuyanların bazısı -[derslerine] çalışanlar- öğretmen oldu. Çalışmayanlar bir iş [sahibi] olamadı. Şimdi buralarda [boş boş] geziyor[lar] işte.”

 

ġozāmız çamlādı fıstılarĭ dökerdik, gätirdik. e bizdē ġaldı ġalaŋ. bunnā işleyp-börüyorŭ hinc torunnar. vėriyollā, işleyollā dı vėriyollā bize. II/8-33

“[Eskiden] çamlarda[ki] fıstıkları toplayıp getirirdik. Bizden geçti artık. Şimdi torunlar işliyor[lar]. İşliyorlar, bize de veriyorlar.”

 

görümcesi, ġayınnası bi dayaḲ‿atıv±mişlǟ. hē yā çocū alĭ gitcǟsiŋ, gō gälcǟsiŋ dėyi. hȫlü yörüp-börǖ ilkadamdan çocū vā. I-A/45-74

“Görümcesi, kaynanası çocuğu götürüp bırakacaksın diye bir güzel dövmüşler. İlk eşinden çocuğu var, [yeni yeni] yürüyor.”

Metinlerimizde, bu yapının birinci çokluk şahısta kullanıldığı iki örneğe rastlanmıştır.

çolŭ çocu häp göşdü gitdi gärmänciklär‿incirlovŭlara. orlādĭişlär vā. birniŋ manavsı vā loantıdĭ çalĭşıyorū. bir täkäld±d ämäkli. ȫl‿ȫlü orlādĭ duruyorŭlā. ondan‿ȫl‿ȫl duruP-börüzōlum. nahalėdälim. I-B/2-17

“Çoluk çocuk Germencik’e İncirliova’ya göçüp gitti. Oralarda işleri var. Birinin manav [dükkanı] var, [biri] lokantada çalışıyor. Biri tekeldeydi, emekli [oldu]. Oralarda yaşıyorlar. Ondan öylece yaşıyoruz oğlu. Ne yapalım.”

 

būlādĭ çȍnȕT-duruzişti geziP-börüz, yaşēp-duruz. II/13-19

“Buralarda oturuyoruz, geziyoruz işte. [Şükür] yaşıyoruz.”

Metinlerimizde ikinci çokluk şahıs çekimine rastlanmamıştır.

Metinlerimizde, bu yapının üçüncü çokluk şahısta kullanıldığı üç örneğe rastlanmıştır.

bunnā -bu torŭnuŋ torŭnu- bunnā işley-batĭaççīna. aççīna öteki torun işley-batī. onnā işleyp-börülē işte. II/8-39

“[Çam fıstıklarının] bir kısmını bunlar –bu torunun torunu- işliyor. Bir kısmını da diğer torun[um] işliyor. Onlar işliyorlar işte.”

 

hind tütün yapılĭyoru. ȫle tütün yapıp-börlǟ işte. tütün ġırıp dizip-börlǟ hindi. I-B1/4-9

 “Şimdi [buralarda] tütün[cülük] yapılıyor. Tütün yapıyorlar işte. Şimdi tütün [yapraklarını] toplayıp [iğneye] diziyorlar.”

Bir örnekte, söz konusu yapının hikâye birleşik çekiminde kullanıldığı ve ikinci çokluk şahısta çekimlendiği görülmektedir.

ba bi bilent tütün‿oldu dŭoturŭġodu. bȫn gitmädiŋiz ya. kim bil başā gitcez dėp-bördüŋüz ondan d±rin. I-B1/6-144

“Bak, Bülent tütünü bitirdi de oturuverdi. Bugün [tütün kırmaya] gitmediniz ya. Ne bileyim, [bugün için] ‘Başağa (“tütünün uç kısmındaki yaprakları kırmaya”) gideceğiz.’ diyordunuz ya ondan [böyle] diyorum.”

2.15. Fiil + zarf-fiil eki {-iK / -ig} + gelir (<-Ip-gelir) Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-Ip+gelir} yapısıdır (Gülensoy 1985: 291). Yardımcı fiil olarak kullanılan gel- fiilinin ön sesindeki ünsüz, zarf-fiil ekinin ünsüzünü kendine benzetir (Demir 1992: 49). Genellikle gel- fiiliyle kullanılan bu yapı da bölge ağızlarında çok yaygın değildir. Aynı yapı, Türkmen Türkçesinde de süreklilik ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır (Şahin 2008: 100).

öt‿üz ġızgil gitddim… ōdan geK-gelrin yaveş yaveş. I-A/35-8

“[Köyün] diğer tarafına gitmiştim… Oradan geliyorum yavaş yavaş.”

 

ġızlā arıbaynan bȫlü geK-gellǟdin. geldilǟ sōdulā bene. ben di nasıl käräk ġonuşdum. I-A/53-77

“Kızlar arabayla geliyorlardı. Gelip bana [bir şeyler] sordular. Ben de gerekli şeyleri söyledim.”

 

siz n±den beri geK-gelsiŋiz? çavdardan beriy mi gelK-gelsiŋiz? II/9-22

“Siz nereden doğru geliyorsunuz? Çavdar köyünden mi geliyorsunuz?”

 

 

2.16. Fiil + zarf-fiil eki {-ı / -iK / -ig} + gider (<-Ip-gider) Yapısı

Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zamanı ifade etmek için kullanılan yapılardan biri de {-Ip+gider} yapısıdır. Bu yapı da bölge ağızlarında çok yaygın değildir. Yardımcı fiil olarak kullanılan git- fiilinin ön sesindeki ünsüz, zarf-fiil ekinin ünsüzünü kendine benzetir. Yardımcı fiile getirilen geniş zaman ekinin ünlüsü, ünsüz düşmesi olmadığı durumlarda da uzun telaffuz edilir.

batı-gidǟk “[güneş] batıyorken, [güneş] batarken” I-B/6-70

ėrtäsi gün d gälnalmı alĭnīdĭāşamĭ ġadā gin‿olūdu. āşamuttŭ tā bu vaıd mindirv±mäzlǟdi bil gälnä. gün batı-gidǟk mindirvėrlǟdi.

“Ertesi gün de gelin alma [merasimi] yapılırdı. [Gelin alma merasimi] akşama kadar devam ederdi. Akşamüstü bu vakitlerde daha gelin ata bindirilmemiş olurdu. Güneş batıyorken (“batarken”) [gelini ata] bindiriverirlerdi.”

 

geçiK-gidǟ “geçiyor” I-A/62-38

ōda apĭaşdıdılā orey yurdulā aşa. altĭayda geçiK-gidǟ ğāri.

“[Düğünden önce avlunun]  şurasından kapı açtırdılar. [Düğün yemeğini] orada pişirdiler. [Düğün olalı] altı ayı geçiyor artık.”

 

geçK-gidǟs (<geçiK-giderse<geçip-giderse) “geçiyorsa” I-A/50-98

hastalīm sālīmoldu mŭ telfonaçdırın. sözüm bu çocu būdan geçK-gidǟs hayırĭyon çocūm aha. n±den.

“Hasta olduğum zaman [oğlumu] telefon[la] aratıyorum. Diyelim ki bu çocuk buradan geçiyorsa [telefon ettirmek için ona] sesleniyorum. Ne yapayım?”

Bazı örneklerde, bu yapının hece düşmesine uğrayarak kalıplaştığı ve sonunda düz dar bir ünlü türediği görülmektedir. Bu ses olayı, bölge ağızlarında yaygın olarak kullanılan {-yoru} ekinin analojik etkisiyle meydana gelmiş olmalıdır. Kalıplaşma, özellikle git- fiili asıl fiil olduğunda görülmektedir.

giddǟri (<gidiK-gider<gidip-gider) “gidiyor”I-A/18-98

ó nėri gidyo acaba? oraya mĭ giddǟri?

“O nereye gidiyor acaba? Oraya mı gidiyor?”

 

giddǟriz (<gidiK-gideriz<gidip-gideriz) “gidiyoruz” I-A1/8-2

köşk toturŭ gitdik de kübrē yėngēŋ iki gş mindik arbäyä. iki gş giddǟriz.

“Köşk’e doktora gittik. Kübra yengenle ikimiz minibüse bindik. İki kişi gidiyoruz.”

3. Sonuç

Eski Türkçe döneminden beri farklı şekillerde ifade edilen şimdiki zaman kavramı, bünyesindeki varyantlardan birini standart hâle getiren yazı dillerinde tek bir varyantla ifade edilir hâle gelmiştir. Buna karşın standart varyant dışındaki ek ve yapılar, farklı ağız bölgelerinde birbirinden farklı kullanım sıklıklarıyla varlıklarını devam ettirmişlerdir. Hatta bazı ağız bölgelerinde aynı görevdeki ek ve yapıların yan yana kullanıldıkları görülmektedir. Aydın ve yöresi ağızları da şimdiki zaman şekilleri bakımından oldukça zengindir. Söz konusu ağız bölgesinde, Batı Türkçesinin umumi şimdiki zaman eki durumundaki {-yor} ve alamorfları yanında birleşik fiil kuruluşundaki bazı yapılar da kullanılmaktadır. Bu noktada dikkat çekici bir husus da şimdiki zaman ekinin, bölge ağızlarında ekleşme öncesindeki {-yoru} şekliyle kullanılmasıdır. Birleşik yapılarda yardımcı fiil olarak kullanılan dur-, yat-, yörü-, var- fiilleri de hem Oğuz grubu lehçelerinde hem de Karluk ve Kıpçak grubu lehçelerinde şimdiki zamanda süreklilik ifade etmek maksadıyla kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Aydın ve yöresi ağızlarında şimdiki zaman kavramını ifade etmek amacıyla kullanılan on altı farklı şekil tespit edilmiştir. Bu durum, ağızların tarihî ve çağdaş lehçelerle olan bağlarını göstermesi bakımından önemli olduğu kadar ağız çalışmalarının gerekliliğini ortaya koyması bakımından da önem arz etmektedir.

 

Kaynak Kişiler ve Metin Numaraları

I-A/1: Hatice Akcan (76)-Merkez/Gözpınarı Köyü

I-A/2: Arziye Yetim (42)-Merkez/Gözpınarı Köyü

I-A/6: Kadriye Karacasulu (57)-Merkez/Alatepe Köyü

I-A/7: Gülsüm Bilgen (55)-Merkez/Alatepe Köyü

I-A/10: Durdu Şenyuva (77)-Merkez/Danişment Köyü

I-A/11: Sabriye Babacan (75)- Merkez/Kenker Köyü

I-A/12: Fatma Şahbaz (52)-Merkez/Baltaköy

I-A/14: Hacer Çayır (70)-Merkez/Kuyucular Köyü

I-A/17: Meral Sapmaz (47)-İncirliova/Karagözler Köyü

I-A/18: Sultan Sarıkaya (80)-Germencik/Meşeli Köyü

I-A/20: Gülümser Demir (60)-Germencik/Habipler Köyü

I-A/25: Nazife Kazancıoğlu (75)-Sultanhisar/Demirhan Köyü

I-A/26: Saffet Çetintürk (73)-Sultanhisar/Malgaçemir Köyü

I-A/27: Ayşe Karakuş (72)-Nazilli/Kahvederesi Köyü

I-A/28: Rukiye Kelekçi (82)-Nazilli/Sinekçiler Köyü

I-A/29: Emine Kelekçi (52)-Nazilli/Sinekçiler Köyü

I-A/32: Fadime Ünal (74)-Nazilli/Çobanlar Köyü

I-A/33: Durdu Öz (81)-Nazilli/Çobanlar Köyü

I-A/34: Saniye Ünal (85)-Çine/Bahçearası Köyü

I-A/35: Kezban Aslan (83)-Çine/Bereket Köyü

I-A/36: Melahat Özdemir (70)-Çine/Bereket Köyü

I-A/38: Kezban Kılıç (79)-Çine/Mutaflar Köyü

I-A/39: Ayşe Sever (84)-Çine/Sarnıç Köyü

I-A/40: Hayriye Uyar (73)-Çine/Bağlarbaşı Köyü

I-A/43: Fatma Sever (80)-Çine/Tatarmemişler Köyü

I-A/44: Kamil Sever (79)-Çine/Tatarmemişler Köyü

I-A/45: Emir Ayşe Odacıoğlu (79)-Koçarlı/Timinciler Köyü

I-A/46: Emir Hatice Karayiğit (79)-Koçarlı/Timinciler Köyü

I-A/49: Emir Ayşe Kavaklıçay (72)-Söke/Demirçay Köyü

I-A/50: Safinaz Atalay (75)-Söke/Kaygıllı Köyü

I-A/51: Kübra Türkoğlu (68)-Bozdoğan/Koyuncular Köyü

I-A/53: Emine Eldeniz (55)-Bozdoğan/Kızılcaköy

I-A/54: Mihriban Sakarya (65)-Bozdoğan/Kızılcaköy

I-A/55: Suzan Aydın (52)-Bozdoğan/Dutağaç Köyü

I-A/56: Şengül Çetin (58)-Bozdoğan/Akseki Köyü

I-A/57: Gülizar Özdemir (80)-Bozdoğan/Akseki Köyü

I-A/62: Emine Bağcı (78)-Buharkent/Ortakçı Köyü

I-A1/3: Fatma Çiltepe (55)- Bozdoğan/Kılavuzlar Köyü

I-A1/4: Hatice Yurdakul (77)- Bozdoğan/Güvenir Köyü

I-A1/5: Nursena Erdik (80)- Bozdoğan/Örencik Köyü

I-A1/7: Naciye Orhan (78)- Çine/Kavşit Köyü

I-A1/8: Adile Yaşar (63)- Çine/Kavşit Köyü

I-B/1: Hatice Sümbül (80)- Karacasu/Yaykın Köyü

I-B/2: Melahat Aydın (74)- Karacasu/Bingeç Köyü

I-B/3: Aydınten Erdem (63)- Karacasu/Yaykın Köyü

I-B/4: Ayşe Çakar (80)- Karacasu/Yolaltı Köyü

I-B/5: Fadime Ökek (82)- Karacasu/Yaykın Köyü

I-B/6: Ayşe Dinleyen (70)- Karacasu/Yaykın Köyü

I-B/7: Fatma Kurt (80)- Bozdoğan/Olukbaşı Köyü

I-B/8: Pakize Gürer (65)- Bozdoğan/Olukbaşı Köyü

I-B1/1: Dudu Yapar (68)- Karacasu/Nargedik Köyü

I-B1/2: Nuri Yapar (71)- Karacasu/Nargedik Köyü

I-B1/3: İbrahim Dobur (78)- Karacasu/Nargedik Köyü

I-B1/4: Durdu Cünlü (80)- Karacasu/Yolüstü Köyü

I-B1/5: Durdu Yıldızçoban (79)- Karacasu/Yolüstü Köyü

I-B1/6: Fatma Yıldızçoban (80)- Karacasu/Yolüstü Köyü

I-B1/7: Ayşe İnkay (85)- Karacasu/Tekeliler Köyü

I-B1/8: Fadime Gencay (70)- Karacasu/Tekeliler Köyü

II/2: Duran Akçay (54)- Karpuzlu/Ektirli Köyü

II/3: Tahsin Sevinir (84)-Karpuzlu/Hatipkışlası Köyü

II/4: Emir Ayşe Sevinir (78)-Karpuzlu/Hatipkışlası Köyü

II/6: Osman Çetinkaya (72)-Karpuzlu/Kovuk Köyü

II/7: Fadime Akbal (74)-Karpuzlu/Çobanisa Köyü

II/8: Meryem Aygül (75)-Koçarlı/Mersinbeleni Köyü

II/9: Sıddike Erçetin (77)-Koçarlı/Mersinbeleni Köyü

II/11: Sultan Ak (66)-Söke/Çavdar Köyü

II/13: Kezban Gezer (73)-Koçarlı/Çallıbayram Köyü

III/1: Selahattin Özçelik (69)-Koçarlı/Orhaniye Köyü

III/2: Fadime Yılmaz (73)-Koçarlı/Orhaniye Köyü

III/4: Gülperi Yavuz (72)-Germencik/Çarıklar Köyü

III/5: Ayşe Akkan (84)-Germencik/Dampınarı Köyü

III/6: Hatice Akkan (54)-Germencik/Dampınarı Köyü

III/7: İbrahim Akkan (55)-Germencik/Dampınarı Köyü

III/9: Safiye Bircan (83)-Germencik/Dampınarı Köyü

III/14: Zeynep Tanır (73)-Yenipazar/Karaçakal Köyü

 

 

KAYNAKLAR

AKAR Ali (2003), “Muğla’da Ağız Tabakalaşması”, Millî Folklor Dergisi Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı Özel Sayısı, C: 8, S: 60, s. 135-140.

_________ (2004), Muğla Ağızları, Muğla Üniversitesi Yayınları 50, Muğla.

__________ (2007a), “Lehçelerarası İlişkiler Bağlamında Muğla Bölgesi Ağızları Örneği”, I. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kurultayı Bildiri Kitabı, (Çeşme-İzmir / 9-15 Nisan 2006), C: I, s. 47-54.

__________ (2007b), “Menteşe Bölgesi Ağızları”, Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildirileri, (Denizli / 6-8 Eylül 2006), C: II, s. 302-306.

__________ (2009), “Bodrum Ağızlarında Şimdiki Zamanda Süreklilik Bildiren Bir Tasvir Fiili: {-l gat-}”, Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı Bildirileri, (25-30 Mart 2008 Şanlıurfa), Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 27-32.

__________ - YAPICI, Ali İhsan (2010), “Bozdoğan Ağızlarının Fonetik ve Morfolojik Yapısı”, Bozdoğan Çevre ve Kültür Sempozyumu Bildirileri, (Bozdoğan / 13-14 Mayıs 2010), C: II, s. 361-383.

AKYOL, Senem (2006), Manisa Merkez Kuzeybatı Köylerinin Ağız Özellikleri, Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Manisa.

AY, Özgür (2009), “Türkiye Türkçesi Ağızlarında Fiil Çekiminde Görülen Eskicil (Arkaik) Unsurlar Üzerine”, Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı Bildirileri, (25-30 Mart 2008 Şanlıurfa), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, s. 75-99.

BAYATLI, Hidayet Kemal (1996), Irak Türkmen Türkçesi, Türk Dil Kurumu Yayınları 664, Ankara.

BOZ, Erdoğan (2002), Afyon Merkez Ağzı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Yayınları, Afyon.

CAFEROĞLU, Ahmet (1965), “Aydın İli Ağızlarından Örnekler ve Etnografya Bakımından Özellikleri”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara, s. 1-28.

COŞKUN, Volkan (2000), Özbek Türkçesi Grameri, Türk Dil Kurumu Yayınları 752, Ankara.

DEMİR, Nurettin (1996), “Güneybatı Anadolu Ağızlarında Kullanılan Şimdiki Zaman Eki -ik gelir” Uluslararası Türk Dili Kongresi (26 Eylül 1992-1 Ekim 1992), Türk Dil Kurumu Yayınları 632, Ankara, s. 43-56.

ECKMANN János (1988a), Çağatayca El Kitabı, Çev.: Günay Karaağaç, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları 3412, İstanbul.

________________ (1988b), “Harezm Türkçesi”, Tarihî Türk Şiveleri, Haz.: Mehmet Akalın, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları 73, Ankara, s. 173-210.

________________ (1988c), “Çağatayca”, Tarihî Türk Şiveleri, Haz.: Mehmet Akalın, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları 73, Ankara, s. 211-246.

ERCİLASUN Ahmet B. (1983), “Muğla Ağzında Kullanılan Bir Şimdiki Zaman Şekli”, Şükrü Elçin Armağanı, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara, s. 261-262.

ERGİN, Muharrem (1993), Türk Dil Bilgisi, Bayrak Basım Yayım Tanıtım, İstanbul.

GABAİN, Annemarie von (1953), “Türkçede Fiil Birleşmeleri”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara, s. 16-28.

_____________________ (1988), “Codex Comanicus’un Dili”, Tarihî Türk Şiveleri, Haz.: Mehmet Akalın, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları 73, Ankara, s. 67-109.

GÜLENSOY, Tuncer (1985), “Anadolu Ağızlarında Şimdiki Zaman Eki”, Türk Kültürü Araştırmaları İbrahim Kafesoğlu Armağanı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, s. 281-296.

_________________ (1988), Kütahya ve Yöresi Ağızları (İnceleme, Metinler, Sözlük), Türk Dil Kurumu Yayınları 536, Ankara.

GÜLSEVİN, Gürer (2000), “Türkiye Türkçesindeki Zaman ve Kip Çekimlerinde Birleşik Yapılar Üzerine” Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1997, Ankara, s. 215-224.

________________ (2002), Uşak İli Ağızları (Dil Özellikleri-Metinler-Sözlük), Türk Dil Kurumu Yayınları 814, Ankara.

________________ - BOZ, Erdoğan (2004), Eski Anadolu Türkçesi, Gazi Kitabevi, Ankara.

İLKER, Ayşe (1997), Batı Grubu Türk Yazı Dillerinde Fiil, Türk Dil Kurumu Yayınları 679, Ankara.

KARA, Mehmet (2012), Türkmen Türkçesi Grameri, Etkileşim Yayınları, İstanbul.

KARAHAN, Leylâ (1996), Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, Türk Dil Kurumu Yayınları 630, Ankara.

KARAMANLIOĞLU, Ali Fehmi (1994), Kıpçak Türkçesi Grameri, Türk Dil Kurumu Yayınları 579, Ankara.

KORKMAZ, Zeynep (1959), “Türkiye Türkçesinde ‘İktidar’ ve ‘İmkân’ Gösteren Yardımcı Fiiller ve Gelişmeleri”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara, s. 107-124.

_________________ (1971), “Anadolu Ağızlarının Etnik Yapı İle İlişkisi Sorunu”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara, s. 21-32.

________________ (1994), Güney-Batı Anadolu Ağızları Ses Bilgisi (Fonetik), Türk Dil Kurumu Yayınları 583, Ankara.

________________ (1999a), “Türk Dilinin Eski Kültür Mirasının Anadolu Ağızlarındaki Devamı” Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara, s. 159-167.

_________________ (1999b), “Anadolu ve Rumeli Ağızlarının Tarihî Devirlerle Bağlantısı Üzerine” Ağız Araştırmaları Bilgi Şöleni (9 Mayıs 1997), Türk Dil Kurumu Yayınları 697, Ankara, s. 62-69.

MANSUROĞLU Mecdut (1988), “Eski Osmanlıca”, Tarihî Türk Şiveleri, Haz.: Mehmet Akalın, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları 73, Ankara, s. 247-276.

MUTLU, Hüseyin Kahraman (2008), Balıkesir İli Ağızları (İnceleme-Metinler-Sözlük), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara.

ÖNER, Mustafa (1998), Bugünkü Kıpçak Türkçesi, Türk Dil Kurumu Yayınları 703, Ankara.

ÖZIŞIK, Sevi (2007), Muğla İli Ağızlarıyla Türkmen Türkçesi Ağızlarının Karşılaştırılması, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İzmir.

ÖZKAN, Nevzat (1996), Gagavuz Türkçesi Grameri, Türk Dil Kurumu Yayınları 657, Ankara.

PRITSAK Omeljan, (1988a) “Kıpçakça”, Tarihî Türk Şiveleri, Haz.: Mehmet Akalın,Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları 73, Ankara, s. 111-122.

________________ (1988b), “Ermeni Kıpçakçası”, Tarihî Türk Şiveleri, Haz.: Mehmet Akalın, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları 73, Ankara, s. 123-132.

SARIKAYA, Mahmut (2003), “Muğla Ağzında Şimdiki Zaman Çekimi Üzerine”, TUBAR Türklük Bilimi Araştırmaları, S. XIV, s. 65-75.

SAVAŞ, Emine (2012), Tepecik Köyü (Aydın-Karacasu) Ağzı, Muğla Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Lisans Tezi, Muğla.

ŞAHİN, Savaş (2008), Türkmen Türkçesinde Tasviri Fiiller Üzerine Örnekli Çalışma, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

TOK, Turgut (2002), Denizli İli Güney ve Güneybatı Bölgesi Ağızları, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Denizli.

TÜRK, Vahit (1999), “Türkçede Şimdiki Zaman Kavramı, Çekimleri ve Ekleri” Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1996, Ankara, s. 291-340.

YAPICI, Ali İhsan (2011), “Aydın ve Yöresi Ağız Haritası”, IV. Dünya Dili Türkçe Sempozyumu Bildirileri, (Muğla / 22-24 Aralık 2011), Muğla, C: I, s. 331-336.

ZÜLFİKAR Hamza, “Doğu Anadolu Ağızlarında Zaman Kavramı Taşıyan -ip > -if Eki”, Türkoloji Dergisi, C: X, S: 1 (1992), Ankara, s. 13-20.

 


[*] Mustafa Öner, Bugünkü Kıpçak Türkçesi adlı çalışmasında, kesin şimdiki zaman bildiren bu yardımcı fiillerin Kazak ve Kırgız lehçelerinde hece düşmesine uğrayarak ekleştiklerini, Tatar lehçesinde ise şimdiki zamanı ifade etmek için kesin bir zaman bildirmeyen {-A} ekinin kullanıldığını söylemiştir. Kazak Türkçesinde asıl fiille ekleşen yardımcı fiili birbirine bağlamak için hem {-p} hem de {-A / -y} zarf-fiil eklerinin kullanıldığını, Kırgız Türkçesinde ise ağırlıklı olarak {-p} zarf-fiil eki kullanılmasına rağmen sadece bar- ve kel- fiillerinin {-A} zarf-fiili eki aldığını vurgulamıştır. Tatar Türkçesinde henüz ekleşme sürecini tamamlamayan bu yardımcı fiillerin, devam eden hareketleri ifade etmek amacıyla birleşik fiil şeklinde kullanıldıklarını belirtmiştir (1998: 167).

[†] Volkan Coşkun, Özbek Türkçesi Grameri adlı çalışmasında, şimdiki zamanın üç şekilde teşkil edildiğini belirtmiş ve bu şekillerden birincisinin {-yäp} / {-ä-yäp} ekleriyle, ikincisinin {-(ä)yåtir} ekiyle yapıldığını söylemiştir. Bu ekle yapılan şekillerin, şimdiki zamanda yapılan ve gelecekte devam etmesi söz konusu olan bir iş veya oluşu ifade etmek amacıyla kullanıldığını vurgulamıştır. Bu ekler dışında yåtmåqyürimåqotirmåq ve turmåq yardımcı fiilleriyle de şimdiki zaman teşkil edilebileceğini, bu durumda yardımcı fiillerin {-(i)b} zarf-fiil ekiyle birlikte şahıs eklerini de aldığını belirtmiştir. Verilen örnek cümlelerde hem asıl fiil tabanlarının hem de yardımcı fiillerin {-(i)b} zarf-fiil ekini aldıkları görülmektedir (2000: 132).

[‡] Sevi Özışık, Muğla İli Ağızlarının Türkmen Türkçesi Ağızlarıyla Karşılaştırılması adlı doktora tezinde, Türkmen Türkçesinde umumi (“genel”) hezirki zaman ve konkret (“belirgin”) hezirki zaman olmak üzere iki tür şimdiki zaman bulunduğunu söylemiştir. Umumi hezirki zamanı ifade etmek için Oğuz grubuna dayalı ağızlarda yöri- fiilinin ekleşmesiyle oluşan {-yā}, {-ya} ve {-yor} eklerinin kullanıldığını; Kıpçak grubuna dayalı ağızlarda da dur- fiilinin ekleşmesiyle meydana gelen {-Adır}, {-Adı} ve {-Adūr} eklerinin kullanıldığını belirtmiştir (2007: 267, 269-275).

[§] Sevi Özışık, Türkmen Türkçesinde konuşma anında devam eden olayları anlatmak için dur-yat-otur- ve yör- yardımcı fiilleriyle oluşturulan yapıların kullanıldığını, asıl fiillerin zarf-fiil eki aldığı bu yapıların konkret (“belirgin”) hezirki zaman terimiyle karşılandığını söylemiştir (2007: 276).

[**] Yazının gereksiz yere uzamaması adına her ek ve yapı için üçer örnek verilmiştir.

[††] Tuncer Gülensoy, Anadolu Ağızlarında Şimdiki Zaman Eki adlı çalışmasında, sadece olumsuz şekilleri kullanılan bu yapıyı u- “muktedir olmak” yardımcı fiilinin kalıntısı olarak değerlendirmektedir (Gülensoy 1985: 292).

[‡‡] Tuncer Gülensoy, Anadolu Ağızlarında Şimdiki Zaman Eki adlı çalışmasında, Batı Anadolu ağızlarında şimdiki zaman kavramını karşılamak için Türkmencede de çok yaygın olarak kullanılan yat- yardımcı fiilinden faydalanıldığını ifade etmesine rağmen patırınvatıñbatıvatıvatī örneklerini var- yardımcı fiilinin çekimli şekilleri içerisinde göstermiştir (Gülensoy 1985: 291).

[§§] Tuncer Gülensoy, Anadolu Ağızlarında Şimdiki Zaman Eki adlı çalışmasında, bȫrünbȫrüz örneklerini var- yardımcı fiilinin çekimli şekilleri içerisinde göstermiştir (Gülensoy 1985: 291).