Özet
HOMER MESELESİ: İCRACI, AKTARICI VEYA SADECE BİR İMGE OLARAK DESTANLARIN SÖYLETİCİLERİ
Uzun bir süre, sözellik ve yazılı kültür araştırmalarının merkezinde Homeros ve ona atfedilen destanları İlyada ve Odysseia yer almıştır. Bu araştırmalar, Gentillerin hikmetli bilgilerinin bilinen bir taşıyıcısı olduğuna inanılan Smyrnalı Homeros imgesinin ve “Homeros’un döneminde yazı yoksa hacimli sözlü destan metinleri nasıl saklanabilmiş ya da aktarılabilmiştir?”, “Eğer aktarıcılar sayesinde yazıya geçirilmişse bir Homer mi pek çok Homer’den mi söz edilebilir?”, “Hafıza, hacimli metinleri aktarmaya muktedir bir Tanrısal tasarıma sahip midir?”, “Homeros gerçekten var mıdır ya da yaşamış mıdır?” vb. belli başlı birkaç problematiğin çözümlenmesi üzerinedir. Destanların bir aktarımın sonucunda oluşturulduğu düşünülürse ‘bunun nasıl gerçekleştirilmiş olduğu’ çözümlenmesi gereken bir sorunsaldır. Çalışmada bu sorunsallar, Anadolu’da yaratılan, daha sonrasında Atina’ya taşınarak icracı ve yazıcılarca yeniden güncellenen İlyada ve Odysseia destanları, Fin ulusunun kültürü, dili, tarihi, sanatı ve milliyetçilik anlayışına çok derin etkileri olmuş Kalevala epik destanı, Türk kültür ekolojisinde yaygın bir anlatı olan ve geniş bir coğrafyada onlarca kolu yaratılan Köroğlu destanının örnek olarak seçilmiş bir versiyonu üzerinden araştırılmış; aktarım tutumları, mekânları ve biçimlerini de kapsayan bu sorunsalla ilgili bazı sonuçlara ulaşılması hedeflenmiştir.
Anahtar Kelimeler
epik, anlatıcı, Homeros, Kalevala, Köroğlu