Özet
ALTAY TÜRK DESTANLARINDA ŞEYTAN
Şeytan dünya dinlerinde uluslararası bir mit olarak antik çağlardan günümüze dek varlığını sürdürmektedir. Şeytan ve Şeytan’ın temsil ettiği özellikler içinde en göze çarpan unsur olarak kötülük, tüm dünya mitlerinde müşterek bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu özelliğiyle hem sözlü hem de yazılı kültür metinlerinde kötülüğü temsilen kendisine mitik bir motif olarak önemli bir yer işgal etmektedir. İlk örneklik [arketipik] değeriyle gölge ilk örneğinin [arketip] doğaüstü alandaki temsildir. Tek tanrılı dinlerde yaratıcı tek tanrının karşısında yer almakta olan Şeytan, çok tanrılı dinlerde de benzer bir şekilde kötülüğü temsil eden bir karakter olarak farklı adlandırmalar çerçevesinde karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada Altay sahası Türk destanlarından hareketle Altay sahası Türklerinin Şeytan’a atfettiği rol ve vasıfların neler olduğu tartışılmaktadır. Destan metinlerinden hareketle Altay sahası Türk topluluklarında Şeytan’ın haiz olduğu özellikler tespit edilirken, semavi dinlerdeki Şeytan tasarımından yapılmış ödünçlemeler ortaya konulmuştur. Bu ödünçlemelerin kaynağı özellikle Yahudi-Hıristiyan geleneğini temsil eden misyonerlerin misyonerlik faaliyetleridir. Misyonerler kendi semavi anlatı geleneklerinin tema ve motiflerini Şamanlığa uyarlayarak sahada anlatarak aktarmış olmalıdır. Fakat söz konusu anlatıların aktörleri dışında özgün ve yerel motiflerin tespit edilebilmesi neredeyse imkânsızdır. Altay sahası mitlerinde Tanrı ve Erlik tasarımında Tanrı kişileştirilmediği, buna karşın Erlik’in dış görünüşünden şahsiyetine kadar tüm unsurlarıyla kişileştirildiği görülmektedir.
Anahtar Kelimeler
Halkbilimi, Din, Mit, Destan, Altay Türkleri, Şeytan