Özet
MAHLAS BEYİTLERİNDEN HAREKETLE AZMÎZÂDE HÂLETÎ’NİN KENDİ ŞİİRİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ
İlk defa Aristo tarafından kullanılan poetika terimi genel olarak şiirin ve şairin nasıl olması gerektiğini, bir bakıma şiirin teorisini ortaya koyan çalışmaları ifade etmektedir. Divan şiirinde şairler, kendi şiirleri ve şairlikleri veya genel olarak şiire ve şaire hangi perspektiften baktıklarına dair görüşlerine müstakil eserlerde olmasa bile divan dibacelerinde ya da divanlarında yer alan şiirlerinde yer vermişlerdir. Özellikle de şiirlerinin mahlas beyitlerinde şairlerin kendi şiirleri hakkındaki düşüncelerini bulmak mümkündür. Divan şiirinin poetikasının tespit edilmesi bağlamında oluşturulan çalışmalara bir katkı sunmak amacıyla yaptığımız bu çalışmada Azmizâde Hâletî’nin şiir anlayışı ortaya konmaya çalışılmıştır. Şiirini, belagat, beyt, dîvân, gazel, güftâr, fikr, kalem, mana, mazmun, mısra, nazm, söz, sühan, şiir gibi kelimeler ve bu kelimelerle oluşturulan tamlamalar ile ifade eden Hâletî, çeşitli teşbih, istiare ve mecazlar vasıtası ile kendi şiirinin özelliklerini ortaya koymaktadır. Akarsu, âb-ı hayat, belâgat denizi, dürr, Hz. Meryem, Hz. Yusuf, öd ağacı, servi ağacı gibi benzetmeler şairin şiirini benzettiği bazı kavramlardır. Hâletî, şiirini tarif ederken feleğin okunu kıskandırması, söz ehlinin kalemini bağlaması, âşıkâne olması gibi özelliklerinden de bahsetmektedir. Nef’i, Şeyhülislam Yahya, Nâbi, Naîli, Neşâti gibi şairlerin yetiştiği 17. asır şiir ortamında yetişen, hacimli sayılabilecek bir divanı olan Azmizâde Hâletî’nin şiir hakkındaki düşüncelerini tespit etmenin Divan şiirinin poetikasının anlaşılması açısından önemli olduğu kanaatindeyiz.
Anahtar Kelimeler
Azmizâde Hâletî, Poetika, Şiir Anlayışı, Divan Şiiri, Mahlas