Özet
KARACAOĞLAN’A ATFEDİLEN BİR HİKÂYELİ TÜRKÜ: SARI SULTAN’IM
Bir anlatı metninin değerlendirmesinde olay örgüsü, kahramanları, yaratıldığı/aktarıldığı zaman ve mekân kadar aktarıcıları hatta dinleyicileri de önemlidir. Dolayısıyla bir yaratımın varlığı, aktarıcı ve dinleyicilerin varlığı ile paralel hareket eder. Ayrıca bir metnin yaratıcısı ve aktarıcısı, içinde yaşadığı toplumun bir parçası olduğu için o toplumun çeşitli inanç ve uygulamaları, hukuk sistemi ve ahlaki değerleri vd. unsurlar bireyde kendine yer edinir. Bu da metne sirayet ettiği için metin dışı unsurları zenginleştirir.
Bir metin bireysel bir yaratım olsa da yaratıldığı/aktarıldığı bölgenin özelliklerine bürünür. Yerelleştirme terimi ile karşılanan bu durum aktarılan bölgenin dil, üslup, yer adları veya çeşitli gelenekleriyle harmanlanır. Söz konusu metin bir şiir ise bazı durumlarda çeşitli sebepler yüzünden aynı tarzda şiir yaratmış bir âşık/şairin mahlasıyla yaşamını sürdürmeye devam eder.
İncelemede ele alınan metinlerin birkaçında da bu durum söz konusudur. Çukurova bölgesinde derlenmiş “Sarı Sultan’ım” adlı bir hikâyeli türkünün yaratıldığı mekân ve yaratıcısı hakkında iddia edilen bir bilgi olsa da sonraki yıllarda derlenen diğer varyantlarda bu metin Karacaoğlan’a atfedilmeye başlanmıştır.
Makalede “Sarı Sultan’ım” adlı metnin yaratım ve aktarım coğrafyasında nasıl dönüştürülüp Karacaoğlan’a mal edildiği bu dönüşümde aktarıcıların etkisi incelenecek ve söz konusu metinlerde geçen yerelleştirme, ceza hukuku, beddua vd. unsurlar hakkında bilgi verilecektir.
Anahtar Kelimeler
Âşık, Karacaoğlan, hikâyeli türkü, Sarı Sultan’ım, yerelleşme