Özet
AHMET MUHİP DIRANAS’IN AĞRI MANZUMESİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
Ahmet Muhip Dıranas (1909-1980), farklı temaları başarıyla işlediği şiirleriyle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Fahriye Abla, Olvido gibi şiirlerinin yanı sıra bilhassa Ağrı manzumesiyle hafızalarda yer edinen Dıranas, 178 mısralık bu manzumesinde sağlam bir yapı kurarken tabiat unsurlarından özellikle de dağ motifinden hareketle varlığa ilişkin ciddi sorgulamalara girişir. Göğe yakınlığı ve devasa formuyla yücelik ve tanrısallık duyguları yaratan Ağrı Dağı, insanın kendi varlığını anlamlandırma çabasının ve sonsuzluk arzusunun sembolik bir ifadesine dönüşür. Bu bağlamda manzumede klasik dağ temasının dışına çıkılırken zıtlık üzerinden kurulan imgeler eşliğinde insanın beşeri anlam dünyası zengin tasvirlerle verilir. Tabiatla ilgili dış unsurlar insanın iç tabiatını tasvir etmede kullanılır.
Baudelaire çevirileri yapan ve Baudelaire hayranı olan Dıranas, onun şiir sanatında öncelediği karamsarlık, acı, sancı ve ağrı izleklerini kendi şiir estetiğine başkalaştırarak katar. Ağrı kelimesinin sözlük anlamına çağrışımlar yükleyerek cennetten kovulan bundan dolayı azap ve iç sıkıntısıyla kısacası ‘ağrı’yla örülü dünya hayatına mecbur olan insanın trajedisini öne çıkarır. Ayrıca ağrı ve günah temlerini beslemek için yeryüzünün ana arketiplerinden biri olan ateşe yönelik unsurları şiirine yerleştirir. Bu çalışma, Ahmet Muhip Dıranas’ın Ağrı manzumesini ‘Beşeri Anlam Dünyasına Açılan Dağ ve Diğer Tabiat Unsurları’, ‘Dıranas’taki Ağrı/İç Sıkıntısındaki Baudelaire Tesiri’ ve ‘Bir Fetiş Nesnesi Olarak Ateş’ alt başlıklarından hareketle incelemeyi amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler
Ahmet Muhip Dıranas, Baudelaire, Ağrı Dağı, Ağrı, Ateş