Özet
KATAKOFTİ’Yİ DENEYSEL EDEBİYAT OLARAK OKUMAK
Sanat ve edebiyat tarih boyunca farklı olanın peşinde olmuştur. Sanatçılar, eserlerinde farklılığı yakalayabilmek için sıradışı olan uygulamalar içinde bulunmuştur. Bu yönüyle bütün sanatsal üretimlerin deneysel özellik gösterdiği söylenebilir. Ancak gerçek anlamda deneysellik modern sanatla başlar. Gelenekselleşen her türlü söylemin karşısına yeni arayışla çıkan modernist / postmodernist edebiyatçılar, özerk bir deneysel edebiyat kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Deneysel edebiyat denildiğinde içinde Perec, Calvino, Queno gibi yazarların bulunduğu Oulipo yazarları (Ouvroir de littérature potentielle = Potansiyel Edebiyat Atölyesi) akla gelmektedir. Bu edebiyatçılar mevcut edebi kanona karşı çıkışlarıyla devrimci ve kopuş edebiyatçıları olarak değerlendirilebilir. Öncelikle Batı edebiyatlarında gerçekleştirilen bu tür üretimler daha sonraları Türk edebiyatında da görülmeye başlamıştır. Bu çalışmada, bu anlayışla eserler veren Gökdemir İhsan’ın “Katakofti: Sekizli Muamma Hikâye” adlı eseri incelenmiştir. Deneysel çalışmalar bir süreç durum ve etkileşimi var eden değişkenlerin etkilerini incelemek için gerçekleştirilir. Gökdemir İhsan hikayelerini onu var eden değişkenler üzerinde deneyler yaparak kurgulamaktadır. Eser, görsellik, türlerarasılık, üstkurmaca, metinlerarasılık, çoğul anlatım düzeyleri ve dil kullanımındaki farklı uygulamaları bakımından incelenmiştir. Aynı konuyu anlatan hikayelerde yapılan küçük değişimlerin anlatıyı nasıl farklılaştırdığı tespit edilmiştir. Katakofti ilhamla kurulan ya da doğaçlama oluşturulan bir eser değildir. Okuma kültürü, eleştirel düşünme biçimleri ve matematiksel olasılıklardan hareket edilerek çoklu okumalara fırsat veren buna karşılık mekanikleşmeyen bir eserdir.
Anahtar Kelimeler
Deneysel Edebiyat, Üst Kurmaca, Disiplinlerarasılık, Gökdemir İhsan , Katakofti.