Özet
ÂŞIK VEYSEL’İN ŞİİRLERİNDE GÖNÜL MAZMUNU
Türk kültüründe âşık tarzı şiir geleneği önemli bir yer tutmaktadır. Bu gelenekte Türkistan’dan Anadolu’ya kadar sayısız âşıklar yetişmiş, yetişmeye de devam etmektedir. Bu âşıklar içerisinde herkes tarafından tanınan pek çok âşık vardır ki, bunlardan biri de hiç şüphesiz Âşık Veysel’dir.
Âşık Veysel, 20. yüzyılda âşık edebiyatının önde gelen âşıklarından biridir. Uzun ince bir yolda güz vaktinde doğmuş, iki yaşında bir gözünü, yedi yaşında öbür gözünü kaybetmiş, görme özründen dolayı okuyamamış, askere gidememiş, gönlünü eğlendirsin diye bir saz alınmış, kırk yaşından sonra dili çözülmüş, köyünde ilk meyve bahçesini yetiştirmiş olan Veysel, yetmiş yedi yıl ömür sürmüş ve 170 şiirini Türk milletine armağan etmiştir. Âşık Veysel söylediği şiirlerinde adalet, aile mutluğu, barış, birlik ve beraberlik, büyüklere saygı, çevre bilinci, dostluk, demokrasi, insan hakları, ilericilik, evrensellik, fedakârlık, millî bilinç, nezaket, sevgi, paylaşım, tevazu, sadakat gibi evrensel değerleri dile getirmiş bir âşıktır.
Veysel, bütün bu kavramların yanı sıra şiirlerinde dile getirdiği kavramlardan biri de gönüldür. 13. yüzyılda Yunus Emre ile Türk halk şiirine giren gönül kavramı, ondan sonra da pek çok şair tarafından şiirlerde kullanıla gelmiştir. Yunus Emre’nin şiirleriyle başlayan gönül, gerek Klâsik Türk Edebiyatında gerekse Türk Halk Edebiyatında vazgeçilmez bir konu olmuştur.
Yunus Emre kadar olmasa da Âşık Veysel’in şiirlerinde de gönül kavramı çeşitli yönleriyle kendine yer bulmuştur. Bu çalışmada Âşık Veysel’in şiirlerinde yer alan gönül kavramı çeşitli açılardan ele alınıp yorumlanacaktır.
Anahtar Kelimeler
âşık, Âşık Veysel, insan, aşk, gönül.