Özet
XV. YÜZYILA AİT BİLİNMEYEN BİR MEVLİD LÜTFÎ’NİN MEVLİD'İ
Kelime anlamıyla “doğma”, “doğum tarihi”, “doğma yeri” gibi kavramları karşılayan mevlid sözcüğünün anlamı zaman içerisinde genişlemiş, Hz. Muhammed’in doğumunu ve hayatını konu edinen eserleri karşılayan edebî bir tür hâline gelmiştir. İlk örneklerine Arap edebiyatında rastlanan türün Türk edebiyatındaki seyri XV. yüzyılda başlamıştır. Yurt içi ve yurt dışındaki birçok kütüphanede bulunan Türkçe mevlid metinlerinin hemen hepsi üzerine çalışılmış, bunların bilim dünyasına tanıtımları yapılmıştır. Bu çalışmanın konusu olan Lütfî isimli şairin Mevlid’i, bugüne kadar yapılan çalışmalarda zikredilmemiş, Lütfî adında bir mevlid şairinden bahsedilmemiştir. Nüsha, Kanada’da Toronto Üniversitesi Kütüphanesinde, Thomas Fisher Nadir Eserler El Yazmaları bölümünde “Birnbaum MSS Turkish 00084” katalog numaralı Türkçe Mevlid metnidir. 113 varak, 2901 beyitten oluşan eser, Türkçe mevlidler içerisinde Ahmed’in Mevlid’inden sonra en uzun mevlid metnidir. XV. yüzyıl Eski Oğuz Türkçesinin ses, şekil, söz varlığı ve imlâ özelliklerini yansıtan metin, harekeli nesihle yazılmıştır. Hz. Muhammed’in nurunun yaradılışı, doğumu, güzel ahlakı ve vasıfları, risaleti, miracı, ölümü gibi konuların bulunduğu Türkçe mevlid metinleri ile karşılaştırıldığında Lütfî Mevlid’i, Türkçe mevlid külliyatının en güzel örneklerinden biridir.
Anahtar Kelimeler
Lütfî, Mevlid, Eski Oğuz Türkçesi, İslamî Türk Edebiyatı, Tasavvuf