Özet
19. YÜZYILDA YAŞAYAN ÂŞIKLARIN DİLİNDEN LEYLA İLE MECNUN’DA İLAHÎ AŞK
Bir kimse, varlık ya da nesneye hissedilen güçlü sevgi ve bağlılık olarak nitelendirilen aşk, İslami çerçevede ilâhî aşk ve mecazî aşk olarak iki manada kullanılmaktadır. İlâhî aşk geniş ölçüde tasavvufta ele alınır. Gerek ilâhî gerek mecazî anlamda aşk, edebiyatın ana temalarından birini oluşturmuş, bu kavram etrafında geniş bir aşk edebiyatı meydana gelmiştir. Tasavvuf literatüründe geçici suretlerden birini sevmek şeklinde tanımlanan mecazî aşk, ilâhî aşka yolculuğun ilk basamağı olarak değerlendirilir. Çift kahramanlı aşk hikâyelerinden biri olan Leyla ile Mecnun’da, Mecnun’un Leyla’ya aşkı, mecazî aşk denilince akla gelen ilk örneklerdendir. Nitekim bu aşk tarihsel arka planından bağımsız başta tasavvuf olmak üzere pek çok alanda ve açıdan sembolik bir anlam taşır. Hem Mecnun hem de Leyla, aşkın ifade edilişinde önemli birer simgedir. Hikâyede tematik olarak Mecnun’un beşerî aşktan, ilâhî aşka yönelişi, tasavvuf perspektifinden ele alınır. Âşık tarzı gelenekte de Leyla ve Mecnun simgeleri şiirlerde sıklıkla kullanılır ve Mecnun’un başta Leyla’ya sonrasında Mevla’ya yönelen aşkı, âşıkların şiirlerinde müracaat ettikleri motifler arasındadır. Çalışmada 19. yüzyıl âşık tarzı gelenek temsilcilerinin Leyla ile Mecnun hikâyesinin ilahî aşk motifini ele alış şekilleri ve yaptıkları göndermeler örnekler üzerinden incelenmektedir.
Anahtar Kelimeler
Aşk, tasavvuf, tecelli, metafor, gelenek.