Özet
OSMANLI -TÜRK EDEBİYATINDA ŞAİRLE YAZARIN AYRILDIĞI KAVŞAK
Evliya Çelebi, yalnız verdiği bilgilerle değil, dil ve üslup yönünden de sıradışı bir yazar olarak karşımıza çıkar. Birçok özgün gözlemi, birçok yaşam kesitini anlatmayı hedeflemiş olan Evliya Çelebi, âdetâ “inşa” dil ve üslubunun yaşananları anlatmak için yeterli olmadığının farkına varmıştır. Seyahatnâme’de inşanın estetik dilini, anlatımını hedef değil, insanı, toplumu ve yaşananı anlatmak için araçsallaştırmış, inşa dili ile konuşma dilinin söz varlığından ve anlatım olanaklarından kendine özgü bir dil ve üslup yaratmıştır. Gerek dili kullanmadaki, gerekse üslubundaki özgünlükler, metni kurgulamada ve yaşadıklarını kurmacalaştırmadaki ustalıkları, onun yalnız bir seyyah olmayıp aynı zamanda usta bir yazar olduğunu ortaya koyar. Evliya Çelebi, şiirdeki söz sanatı estetiğine dayanan klasik “inşa” anlayışı karşısındaki sıradışı tutumu ile şairlerin yazar olduğu Osmanlı edebiyatında âdetâ “şairle yazarın ayrıldığı kavşak” olarak karşımıza çıkar.
Anahtar Kelimeler
Evliya Çelebi, Seyahatnâme, nesir edebiyatı, inşa anlayışı, dil ve üslup