Özet
XVI. YÜZYILDA TERCÜME EDİLEN BİR TIP METNİ “MECMA‛Ü’L-MÜCERREBÂT”
Tıp; insanoğlunun varoluşundan bu yana -toplumlara göre farklılık göstermiş olsa da- gelişerek büyüyen bir bilim alanıdır. İnsanoğlu, hayatın kaçınılmazlarından olan hastalıklara ve ölüme çare bulmak amacıyla, tarihin ilk dönemlerinde sihir ve büyü ile başlayan sağaltma yöntemlerini zamanla, deneme-yanılma ve gözlem sonucunda elde ettiği bilgi birikimiyle hatrı sayılır bir noktaya getirerek, gelecek nesillere faydalanabilecekleri önemli tecrübeler nakletmiştir. Bu tarihi süreç içerisinde İslam tıbbı önemli ilerlemeler kaydederken, Türk tıbbı örnek aldığı İslam tıbbından hareketle, telif ve tercüme birçok eser meydana getirmiştir. Bu çalışmanın konusu, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi 190 arşiv numarasında kayıtlı XVI. yüzyılda Osmanlı Türkçesine tercüme edilen bit tıp metnidir. Eser, Necmeddîn Mahmud bin Ziyaeddîn İlyas Şirâzî’nin Ģâvî-i Sagîr adıyla meşhur olan El- Ģâvî fî İlmi’t-Tedâvî adlı eserinin Mecma‛ü’l-Mücerrebât adlı tercümesidir. Ahmed bin Bâlî tarafından hicri 987, (miladi 7 Mayıs 1579) tarihinde tercüme edilmiştir. Eser beş makale ve her makalenin kendi içerisindeki bablarından oluşur. Mütercim her babın sonuna birer fasıl eklemiştir. Genel sağlık bilgileri, vücudun her bir organın hastalıkları, ilaç yapımı, şifalı maddeler ve helva yapımı ile ilgili bilgiler vermektedir. Eser, içerik yelpazesi bakımından tıp, eczacılık, botanik, dilbilimi, halkbilimi, gastronomi gibi birçok disiplinin için kaynak olarak kullanılabilecek hacimli bir metindir.
Anahtar Kelimeler
Mecmaü’l-Mücerrebât, Ahmed bin Bâlî, Osmanlı tıbbı