Özet
KİMLİK KAZANDIRMA SÜRECİNDE KURGU KAHRAMANLARI (“TURFANDA MI YOKSA TURFA MI?” ÖRNEĞİ)
Tanzimat dönemi, Türk toplumunun yoğun bir kimlik arayışı içine girdiği nadir zaman dilimlerinden biridir. Zira dünya devletlerine uzun yıllar liderlik yapan Osmanlı Devleti; Rönesans, coğrafi keşifler ve reformlar gibi gelişmeler neticesinde ilerleyen Batı’nın takipçisi konumuna düşmüştür. Çağın tekniğini yakalama arzusuyla özellikle askerî ve teknolojik hususlarda Batı örnek alınmaya başlanmıştır. Fakat bu örnek alma sadece askerî alanlar veya teknolojik gelişmelerle sınırlı kalmamış, kültürel boyutlara da ulaşmıştır. Tanzimat Fermanı'yla resmiyet kazanan bu Batılılaşma hareketinin en olumsuz yansıması ise kimlik konusunda gerçekleşmiştir. Batılı devletlerin, Fransız İhtilali’nden itibaren millîleşme hareketini gerçekleştirmelerine karşılık; bünyesinde farklı din ve ırklara mensup birçok topluluğu barındıran Osmanlı Devleti’nin tebaası üzerindeki hâkimiyetini kaybetmeye başlaması ve neticede halkın kimlik arayışlarına girmesi, devletin bekâsı için büyük tehlike oluşturmuştur.
Edebiyatı halka ulaşmada bir vasıta gören dönem aydınları, devletin içinde bulunduğu durumla ilgili tespitlerini ve çözüm önerilerini roman ve tiyatro gibi birçok edebî eserle dile getirmişlerdir. Aydınlar, kendilerince devleti içinde bulunduğu zor durumdan çıkaracak insan modellerini, kurmaca eserlerdeki hayalî âlemlerde canlandırmış ve bu şahısları okuyucularına rol-model olarak sunmuşlardır. Bu aydınlardan biri de Mizan M. Murat Bey’dir. Bu çalışma da, Murat Bey’in Turfanda mı Yoksa Turfa mı? romanı üzerinden topluma sunulan bu hayalî kahramanların nasıl bir kimliğe sahip olduklarını ve Osmanlı kimliğinden Türk kimliğine geçiş sürecinde nasıl bir görev üstlendiklerini tespit etmek amacıyla yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler
Tanzimat Edebiyatı, Kurmaca, Kimlik İnşası, Mizancı M. Murat, Turfanda mı Yoksa Turfa mı?