Özet
DÎVÂN ŞİİRİNDEN BUGÜNE “ZÂHİD”
Zâhid, İslâm dininin özüyle tamamen alakasız olduğu halde fanatik denilecek kadar dindar görünen, bilgisiz ve derinliksiz kişi anlamında, klasik şiirimizde çok işlenmiş bir karaktere verilen sıfattır. Bir kavram olarak ilk ortaya çıkışında Allâh’ın buyruklarına sıkı sıkıya bağlı ciddi mü’min anlamını içerdiği için olumlu ve ideal bir profil belirten zâhid, zamanla dîvân şairlerince olumsuz ve itici bir kişiliğe dönüştürülmüştür. Tanzimat ve Cumhuriyet dönemlerindeyse zâhid, kimi siyasi ve ideolojik yaklaşımlarla tamamen yok edilmesi gereken bir tehlike, bir düşman halinde boy hedefi haline getirilmiştir, demek mümkün. Dindar görünen olumsuz kişi tiplemesiyle şiirlerde, düz yazı türlerinde, tiyatroda ve sinemada boy gösteren zâhid, günümüzde sanat, medya, siyaset alanlarında da son derece kullanılışlı bir malzeme olarak varlığını sürdürmektedir. Edebiyat dışında psikolojik ve sosyolojik açılardan da gerekli ilgiyi bekleyen bir araştırma alanına işaret edici zâhid karakteri, bu yazıda dîvân şiiri, tasavvuf, Tanzimat ve Cumhuriyet dönemleri açılarından incelenmiş ve kültürümüzde bir çizgi, bir renk olarak zâhid figürüne dikkat çekilmesi hedeflenmiştir.
Anahtar Kelimeler
Zâhid, şair, kişilik, din, divan şiiri