Özet
DEDE KORKUT HİKAYELERİNDE ERKEK OLMANIN EŞİĞİNDE AV
Erkeklik, doğuştan kazanılan biyolojik bir olgu olmanın dışında toplum içerisinde çeşitli tutum ve davranışların yerine getirilmesiyle kazanılan bir kimliktir. Bireyin doğuştan sahip olduğu biyolojik kimliği, sosyo-kültürel yapı içerisindeki cinsiyet kimliğine eklemlenerek iç içe gelişmektedir. Toplumsal cinsiyet rolleri olarak adlandırılan “erkeklik” ve “kadınlık” kimliği bireyin doğumundan itibaren yakın çevresinden ve toplumdan edindiği bilgi ve deneyimlerle şekillenmektedir. Sosyo-kültürel yapı içerisinde erkeğe ve kadına cinsiyete dayalı olarak atfedilen bu roller doğumdan itibaren çocuğun ilk sosyal ortamı aile, sonra okul ve iş gibi sosyalleşme ortamlarında kazanılmaktadır. Bu bağlamda toplumsal cinsiyet rolleri bakımından erkek ve kadın kimliğinin oluşumunda sosyal ortam ve mekânın etkisi önem taşımaktadır.
Türk anlatı geleneğinde kadim bir eser olan Dede Korkut Hikâyeleri toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında güçlü kültürel örüntülere sahiptir. Hikâyelerde erkek kimliğinin inşasında av, bir mekân olmanın ötesinde erkeğin benliğini keşfetmesini ve erginlenmesini yani erkekliğini kazanmasını sağlayan eşiklerin kilit noktasıdır. Av, Dede Korkut Hikâyeleri’nde erkek olmanın ilk hikâyesidir. Bu bağlamda çalışmada amaçlanan Dede Korkut Hikâyeleri’nde erkeklerin erginlenmeleri ve dönüşümlerin de kilit noktasında yer alan av ve avcılığın çok yönlü yapısını ortaya koymaktır. Çalışmada öncelikle toplumsal cinsiyet ve erkeklik üzerinde durulmuş, daha sonra Dede Korkut Hikâyeleri’ndeki av ve erkeklik ilişkisi “erkekler”in dünyası üzerinden değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler
Dede Korkut, toplumsal cinsiyet, erkeklik, erkek kimliği, av