Özet
ÂŞIK SEYRÂNÎ’NİN SÖYLEMİYLE YUSUF KISSASI
Yusuf kıssası, dünyanın en eski hikâyelerinden biri olarak Tevrat, İncil ve Kur’an-ı Kerim’de kendisine yer bulmuş; kıssa, kutsal kitaplardan öncelikle klasik edebiyata intikal ederek pek çok kez işlenmiş, oradan da sözlü geleneğe geçmiştir. Kıssadan hareketle yaratılan Yusuf ile Züleyha hikâyesi hem doğu hem de batı edebiyatlarının en sevilen konularından biri olmuştur. Hikâyenin dini boyutunun yanında aşk teması ile ortaya çıkan beşeri boyutu bu kadar çok ele alınmasının ve sevilmesinin nedenleri arasındandır. Bu minvalde klasik şairler gibi âşıklar da Yusuf kıssasına ve dolayısıyla Yusuf ile Züleyha hikâyesine mısralarında yer vermişlerdir. Bu halk sanatçıları içeresinde XIX. yüzyılın öne çıkan isimlerinden biri olan Âşık Seyrânî kıssaya yazdığı dörtlük ve beyitlerle göndermede bulunmuş, Hz. Yusuf’un ibret dolu hayatını ve aşk temasını mısralarına taşımıştır.
Çalışmada Âşık Seyrânî’nin Yusuf kıssasını ve Yusuf ile Züleyha hikâyesini şiirlerine nasıl yansıttığı, hikâyenin hangi motiflerine yer verdiği Kitab-ı Mukaddes’in (Eski ve Yeni Ahit) ilgili bölümleri ve Kur’an-ı Kerim’in ayetleri üzerinden örnekler vasıtasıyla incelenecektir.
Anahtar Kelimeler
Seyrânî, Yusuf kıssası, Kitab-ı Mukaddes, Kur’an-ı Kerim, Yusuf, Züleyha.