Özet
KIRIM TATAR MASALLARINDAN “ALTIN ELMA” ADLI MASALIN ARKETİPSEL SEMBOLİZM AÇISINDAN ÇÖZÜMLENMESİ
Carl Gustav Jung’un ortaya koyduğu arketipsel sembolizm önemli kavramlardan biridir. Jung, tüm insanlarda ortak bir bilinçdışının var olduğunu belirtmiş ve buna arketip adını vermiştir. Jung’un başlattığı, Joseph Campell’in sistemleştirdiği sembolik yolculuğun “ayrılık-erginleşme-dönüş” aşamaları içerisinde kolektif bilinç dışına ait pek çok unsur bulunur. Bunlar “Persona”, “Gölge”, “İç/Tüm Benlik, Kendilik/Self”, “Anima-Animus”, “Yüce Birey” ve “Yüce Ana” gibi çeşitli arketiplerdir. İnsanoğlunun kendisini keşfederek mükemmelleştirme yolculuğunu tamamlamasında iç dünyasının karanlık dehlizlerinden geçerek yaşadığı pek çok unsur kişinin gelecekteki durumunu belirlemektedir. Bireyleşmede kahraman ayrılıkla yolculuğa başlayıp bireyleşme yolculuğunu tamamlayarak erginlenmiş, bir başka deyişle insan-ı kâmil olmuş şekilde geri döner. Böylece erginlenmiş kahraman diğer kişilere örnek bir kişilik oluşturur. Sembolik yolculuk özellikle sanatsal ürünlere uygulanmakta ve edebiyat alanında ortaya birtakım sonuçlar çıkarılmaktadır. Bu sanatsal ürünlerden biri de hiç şüphesiz masallardır. Masallar, topluma ait kültürel inanış ve değerleri öğretir, toplumun ortak kültürel anlayışını anlatır ve temsil eder. Masallarda bir toplumun değerlerini, inançlarını, acılarını, sevinçlerini ve ortak bilinçdışını bulabiliriz.
Bu bildiride, Kırık Tatar Türklerinden derlenen “Altın Elma” adlı masal arketipsel sembolizm açısından değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler
Kırım Tatar, Masal, Altın Elma, Arketip, Bireyleşme, Sembolizm