Özet
Almanya’da Doğup Büyüyen Türk Kadınlarının Gelenekselden Kopuş ve Bireyselleşme Gözlemleri: Fatih Akın’ın Kısa ve Acısız Filminde Ceyda Karakteri Örneği
Göç insanlık tarihi kadar eski bir konu olsa da bugün hala güncelliğini korumaktadır. Bu haliyle göç ve göçmen ilişkisi sosyal bilimlerin her alanına yayılan bir çalışma alanı oluşturmaktadır. Sinema da bu alanlardan bir tanesidir.
Toplumu, topluma anlatan bir kitle iletişim aracı olarak düşünüldüğünde sinema, yönetmenin elinden çıkıp seyirciye ulaştığı andan itibaren kendisine yepyeni bir misyon verilmektedir: gerçeği yansıtma. Her ne kadar sinemanın böyle bir görevi olup olmadığı konusu tartışmalı olsa da göç alanında yapılmış Türk-Alman filmleri göstermektedir ki, sinema toplum içinde görece daha az görünür bir grubu konu aldığında, gerçekliğin ve tecrübenin boş bıraktığı alanları doldurarak, ön kabullere zemin hazırlayabilmektedir.
1990’lı yıllara kadarki Türk-Alman göçmen filmleri kadın karakterler, korunmaya muhtaç, sessiz, aile baskısı ve şiddeti gören, toplumdan izole edilmiş kişilerdir. Göçmen Türk kızının dramı, uzun yıllar Türk-Alman sinemasının ana konularından biri olmuştur.
Fatih Akın, göç geçmişi bulunan Türk-Alman bir sinemacı olarak, filmlerinde Türk kadınını alışılagelmiş kalıpların dışına çıkarak yansıttığı filmler yapmıştır. Bunlardan bir tanesi, Kısa ve Acısız filmindeki Ceyda karakteridir. Fatih Akın’ın, Ceyda karakteri üzerinden ikinci kuşak Türk göçmen anlatısı bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Göç, Kimlik, Çokkültürlülük, Kadın, Fatih Akın