SÂDIKÎ, HULDÎ VE ŞİNÂSÎ'NİN KAHVE, KAHVECİ VE KAHVEHÂNE ÜZERİNE YAZILMIŞ ŞİİRLERİ
(POEMS OF SÂDIKÎ, HULDÎ AND ŞİNÂSÎ WRITTEN ON COFFEE, COFFEE MAKER AND COFFEE HOUSE
)
Yazar
|
:
Doç. Dr. Kadri H. YILMAZ
|
|
Türü |
:
Telif
|
Baskı Yılı |
:
10
|
Sayı |
:
31
|
Sayfa |
:
88-97
|
Özet
Klasik Türk edebiyatında sosyal hayata dair hemen her şeyin şiirde kendine yer bulduğu gibi, XVI. yüzyılda Osmanlı toplumuna girdiği bilinen kahvenin de şairler eliyle hemen şiirlere dahil olduğu görülmektedir. Kimi şairler şiirlerinin içerisinde bir ya da birkaç beyitte kahveye yer verirken, kimisi kahveyi merkeze alıp rediflerini de “kahve” yapmak suretiyle müstakil manzumeler kaleme almışlardır. Bu şiirlere bakıldığında, kahvenin vatanı, can verici/âb-ı hayat olması, cahillerin ondan uzak durması gerektiği, onun özünü anlayabilen âlimlerin içeceği olduğu, şarapla karşılaştırılması gibi konular yönünden işlenmiş, rengi ve kokusu yönüyle çeşitli benzetmelere konu olmuştur. Öte yandan böylesine değer verilen bir içeceğin içildiği ortam olan kahvehanenin âdâbı, buralara kimlerin gelebileceği ve kahveyi sunan kişi olan kahvecinin de faziletlerinden bahsedilir. Ayrıca kahve, çeşitli zamanlarda yasaklanıp serbest bırakılması ve buna dair fetvalara da konu olmuştur. Son yıllarda mecmua araştırmalarına gösterilen rağbetin bir sonucu olarak kahveye dair daha önce rastlanamayan bu tip örneklerin ortaya çıktığı görülmekte. Bu çalışmanın içeriğini de iki ayrı mecmuada bulunan Sâdîkî, Huldî ve Şinâsî’ye ait sırasıyla kahve, kahveci ve kahvehane muhtevalı şiirleri oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Klasik Türk Edebiyatı, Kahve, Kahvenâme, Kahvehane, Mecmua
Abstract
In classical Turkish literature, almost everything related to social and daily life finds its place in poetry. It is seen that coffee, which is known to have entered the Ottoman society in the XVIth century, was immediately included in the poems by the poets. While some poets included coffee in one or a few couplets of their poems, some wrote separate poems by putting coffee in the center and making their repeated voices/redifs "coffee". When we look at these poems, they have been treated in terms of subjects such as the homeland of coffee, its vitality, the need for ignorant people to stay away from it, the drink of scholars who can understand its essence, its comparison with wine, and has been the subject of various analogies in terms of its color and smell. On the other hand, the rules of the coffee house, which is the environment where such a valuable beverage is drunk, who can come and the virtues of the coffee shop, who is the person serving the coffee, are also mentioned. In addition, coffee was banned and released at various times and was the subject of fatwas. As a result of the popularity of journal research in recent years, it is seen that this type of coffee, which has not been seen before, has emerged. The content of this study consists of the poems of Sâdîkî, Huldî and Şinâsî, which are in two separate journals, with coffee, coffee offering and coffee house content, respectively.
Keywords
Classical Turkish Literature, Coffee, Coffee Poetry, Coffee House, Poetry collection