HALLÂC-I MANSÛR’A ATFEDİLEN “ENE’L-HAK” KELİMESİ VE KARMATÎLİK BAĞLANTISIYLA İLGİLİ YENİ GÖRÜŞ VE ÖNERİLER
(THE “ENE'L-HAK” WORD THAT IS ASCRIBED TO MANSÛR AL- HALLAJ AND THE NEW VIEWS AND RECOMMENDATIONS WITH QARMATISM CONNECTION
)
Yazar
|
:
Doç. Dr. Sedat Bahadır
|
|
Türü |
:
Telif
|
Baskı Yılı |
:
2019
|
Sayı |
:
18
|
Sayfa |
:
56-64
|
Özet
Hallâc’ın Ene’l-Hak dediği sadece bir söylentidir. Zira el-Katiya pazarında caminin önünde Tanrı’nın büyüklüğünü anlatırken “Ben ne Tanrı’nın bir nebze olsun kokusunu duyabildim, ne de O’na bir lahza dahi olsa yakınlık duyabildim.” demiştir. Bu sözlerle Tanrı’yı anlama çabası içerisinde olduğunu, fakat ulaşamadığını halka anlatmaktadır. Hedefine ulaşamayacağının huzursuzluğunu yaşayan ve bun rağmen kanatları kırılırcasına çırpınan bir varlığın halini Hallâc’da görmekteyiz. O, tasavvufun özü olan “gökyüzünden gelen ilahi vahyin yeryüzüleşmesinden sonra Yaratanı ve yaratılanı anlama çabası”na girmiştir. Bu yolda gerçek eren olan Mansûr’un miracı, darağacının tepesinde sonlanmıştır.
Ezoterik bir yapıda genişlenip güçlenen Karmatîler önce komün anlayışını işlemiş daha sonra da oluşan büyük gücü, siyasi bir darbeye yöneltme yoluna gitmiştir. Zenc hareketinden esinlenerek Abbasîleri yok etmeye çalışan Karmatîler, bu çabada başarılı olmuştur. Bu başarıyı daha da ileriye götürerek Ebû Saîd el-Cennâbî’yi Mehdi olarak görmüşlerdir. Bu güç ile camileri yakan ve akabinde birkaç şehri fetheden Karmatîler, Abbasî halifelerinin dikkatini çekmekle birlikte, bu bakış açısı, Hallâc-ı Mansûr’a da olumsuz yansımıştır. Çünkü farklı düşüncelerin Bağdat, Basra ve Yemen’de yeşermesi dönemin iktidarını korkutmuştur. Bu korku, Abbasî halifeliğinin şiddete yönelmesine sebep olmuştur. Bu açıdan bakıldığında Mansûr’un idamı, isnad edilen Ene’l-Hak sözünden dolayı değil, farklı düşüncesinin taraf bulması ve iktidarın koltuğunu kaybetme korkusudur.
Asya’dan Horasan’a geçen Türk boylarından birinin Halac (Kalac) olması ve Hüseyin bin Mansûr’un bazı düşüncelerinde Gök Tanrıcılık paralelliği bulunması, tesadüf değildir. Onun eserinden anladığımız kadarıyla dinlerle, inanmak veya inanmamakla bir işi yoktur. “Bütün dinler bir kökün çeşitli dallarıdır.” sözleriyle Gök Tanrı anlayışının özünü anlatması, binlerce yıllık sözlü kültürün müşterek bir hafızasıdır.
Anahtar Kelimeler
Anahtar Kelimeler: Hallâc, tasavvuf, Ene’l-Hak, Karmatî, idam, Abbasî.
Abstract
It is just a rumor that Hallaj said “Ana'l - Haqq”. Because in the el- Katia market place in front of the mosque while he was talking about how great is God, he said “I could neither perceive a small scent of God, nor felt close to him for a moment”. By these words we see that he actually tells people he tried to understand God but he couldn't make it. We see Hallaj as an example of how does human being feel inquietude when he can not achieve the aim and he still flutters as he breaks his wings. He put efford on understanding how divine revelation from sky became mundane and the creator (God) and the created ones. On this approach, the ascension of Mansûr who is a real saint (eren), ended on a gallow. Qarmatis, that spreaded and grew stonger with a esoteric stracture, had firstly treated the “commune” and then they attempted to lead this big strenght to a political coup.
Inspiring Zanj Rebellion, the Qarmatis tried to exterminate the Abbasid and they succeced it. They also went further and they accepted Ebû Saîd el-Cennâbî as a Mahdi. Qarmatis, burning the mosques and then conquering a couple cities with this power, took attention of Abbasid caliphs but Hallaj al-Mansûr had opposite thoughts about Qarmatis. Because new ideas' speading in Baghdat, Basra and Yemen caused a fear in government of the time. This fear caused Abbasid caliph resort the violence. In this point, Mansûr's execution was not actually based on “Ana'l-Haqq” words as he was accused by, it was his different ideas and it was government's fear of losing the power.
It is not a coincidence that Husayn bin Mansûr and one of the Turkish tribes (Halac) immigration to Khorasan from Asia and they both have parallelism about Monotheism. As far as we understand by his pieces, he mention neither about religions, nor about “not believing”. His explanation the content of the Monotheis by saying “All religions are the various branches of the same stem” is a common memory of thousands years of oral culture.
Keywords
Key Words: Hallâc, sufism, Ene’l-Hak, Karmati, execution, Abbasi