Almanya’da Doğup Büyüyen Türk Kadınlarının Gelenekselden Kopuş ve Bireyselleşme Gözlemleri: Fatih Akın’ın Kısa ve Acısız Filminde Ceyda Karakteri Örneği
(Observations of Breaking with Traditional and Individualization of the Turkish Women Who Were Born and Grew up in Germany The Example of Ceyda, a Character in Fatih Akın’s “Short Sharp Shock” Movie
)
Yazar
|
:
Arş. Gör. Elif Ceren Cemilgil
|
|
Türü |
:
Telif
|
Baskı Yılı |
:
2020
|
Sayı |
:
21
|
Sayfa |
:
245-255
|
Özet
Göç insanlık tarihi kadar eski bir konu olsa da bugün hala güncelliğini korumaktadır. Bu haliyle göç ve göçmen ilişkisi sosyal bilimlerin her alanına yayılan bir çalışma alanı oluşturmaktadır. Sinema da bu alanlardan bir tanesidir.
Toplumu, topluma anlatan bir kitle iletişim aracı olarak düşünüldüğünde sinema, yönetmenin elinden çıkıp seyirciye ulaştığı andan itibaren kendisine yepyeni bir misyon verilmektedir: gerçeği yansıtma. Her ne kadar sinemanın böyle bir görevi olup olmadığı konusu tartışmalı olsa da göç alanında yapılmış Türk-Alman filmleri göstermektedir ki, sinema toplum içinde görece daha az görünür bir grubu konu aldığında, gerçekliğin ve tecrübenin boş bıraktığı alanları doldurarak, ön kabullere zemin hazırlayabilmektedir.
1990’lı yıllara kadarki Türk-Alman göçmen filmleri kadın karakterler, korunmaya muhtaç, sessiz, aile baskısı ve şiddeti gören, toplumdan izole edilmiş kişilerdir. Göçmen Türk kızının dramı, uzun yıllar Türk-Alman sinemasının ana konularından biri olmuştur.
Fatih Akın, göç geçmişi bulunan Türk-Alman bir sinemacı olarak, filmlerinde Türk kadınını alışılagelmiş kalıpların dışına çıkarak yansıttığı filmler yapmıştır. Bunlardan bir tanesi, Kısa ve Acısız filmindeki Ceyda karakteridir. Fatih Akın’ın, Ceyda karakteri üzerinden ikinci kuşak Türk göçmen anlatısı bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Göç, Kimlik, Çokkültürlülük, Kadın, Fatih Akın
Abstract
Although immigration is a subject as old as human history, it is still continue to be relevant today. As is, the immigration and immigrant relationship constitutes a field of study that spans all areas of social sciences. And cinema is one of these areas.
Cinema, when it’s considered as a mass communication tool that explains the society to the society itself, is given a new mission from the moment it is off the director’s hand and reaches the audience: mirroring the truth. Although the issue of whether cinema has such a mission is controversial, Turkish-German movies made in the field of migration show that when cinema is about a relatively less visible group in the society, it can establish a ground for preliminary acceptance by filling the fields were left behind by reality and experience.
Until 1990s, movies, which are related the Turkish-German immigrants, used to show the female characters as people in need of protection, silent, suffering oppression and being exposed to violence, isolated from society. The drama of the Turkish immigrant girl has been one of the main topics of the Turkish-German cinema for long years.
As a Turkish-German filmmaker with an immigration background, Fatih Akın made movies in which he reflected the Turkish woman out of the usual patterns. One of them is Ceyda in his movie called “Short Sharp Shock”. The second generation Turkish immigrants narrative of Fatih Akın over Ceyda is the subject of this study.
Keywords
Migration, Identity, Multiculturalism, Women, Fatih Akın